26/02/06
- OLAĞAN DEVRE - 8. Pazar
Günü – B
Ilk
Okuma Hoşea
2,16-17b.21-22 Mezmur 102/103
İkinci
Okuma 2Korint. 3,1b-6 İncil Markos 2,18-22
İlk emir şu sözlerle devam
etmektedir: "Kendine yukarıda
gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yeraltındaki sularda
yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın. Putların önünde eğilmeyecek,
onlara tapmayacaksın. Çünkü ben, Tanrın RAB, kıskanç bir
Tanrı'yım” (Çıkış 20, 4-5). Bu yasaktan dolayı Museviler,
Müslümanlar ve Yehova Şahitleri resimleri tamamen yasak bilirler. Ancak
biz şuna dikkat etmeliyiz. Resimler, puta dönüşmemeleri için
yasaklanmıştı. Yapılan resimler puta
dönüştürülmüyorsa, yani Allah’ın yerine konulmuyorlarsa
yapılmaları yasak değildir. Ancak o zaman, insan Allah’ın
arzusunu yapmaz ve insan gerçek hayattan mahrum olur. Allah’ın Oğlu beden almasından itibaren de, insan
olmuş Allah görüldü, tutuldu ve işitildi! Biz biliyoruz ki, İsa’da Peder’in gerçek görüntüsünü, “görünmez
Allah’ın görüntüsü”nü görmüş oluruz. İsa’nın
insanlığı görülebilir, bunun için de İsa’nın
yaşamının belirli zamanlarını gösteren ve birbirimizi
sevme emrine götüren bazı resimler, elbette bu yasaklara girmez. Tehlikeli
olan resimler, Allah’ın niteliklerini bozanlardır. Bunlar
düşüncelerimizle, fikirlerimizle ve zevklerimizle kafamızda
canlandırdığımız yanlış görüntülerde
olabilir. O halde Allah’ın bu
emrini, şöyle algılamalıyız: Allah’ın sana
verdiği görüntüsünü kabul et, O’nu kendisini sana
tanıttığı gibi tanı, O'nun istediği gibi O’na tap
ve arzularını gerçekleştir ve O’nu, yolladığı
Oğlunun sesi aracılığıyla dinle! Bu emre uymak için de
devamlı olarak Allah’ın Sözünü dinlemek gerekir, böylece çehresi,
kalbinin bizim için duyduğu derin arzuları, yaşamımızın temeli olurlar ve bizi çevreleyen
dünyayı herkes için bir bayrama çevirirler!
Allah’ın
halkına bildirdiği sevgi ilanını dinledik. Allah, halkının sadakatsiz
olduğunu gördü, buna rağmen onu aramaya, bulmaya, sevgi
işaretleri vermeye ve sözünü iletmeye devam etti. O, sadık bir damat
olmaya devam etmektedir: “Aramızda ebedî
bir bağ kurulacak. Bana bağlanacaksın, ben de sana adalet ve
hukuk, sevgi ve şefkat vereceğim. Bana bağlanacaksın, ben
de sana sadakatini göstereceğim: böylece Rabbi tanıyacaksın” !
Allah kendini göstermek ve tanıtmak için karı, koca örneğini
seçti. Çünkü karı koca arasındaki sevgi ve çekicilikten
kıskançlığa kadar, bu bağın istisnai özellikleri,
başka tarafa bakışlarını çevirmeye, izin vermemektedir
ve sevgilinin kalbinin bölünmemesi gerekmektedir. Çünkü bölünmüş bir yürek
acı kaynağıdır!
Allah’ın sevgisini,
kendi sevgi tecrübelerimize dayanarak, azıcık da olsa
tanıyabiliriz. O’nun sevgisini
anladıktan sonra da nasıl kabul etmeyebiliriz ve nasıl
karşılık vermeyebiliriz? İlk cevabı mezmur sayesinde
verebiliriz, bir kutsamadır, dikkatli ve minnettar, hayranlık dolu
bir bakıştır. Ama
diğer cevap da eksik kalamaz, çünkü sadakatli ve sevinçli bir
şahitliktir. Bunda bize aziz Pavlus yardımcı olur, şöyle
der: “Sizlerin, Mesih'in hizmetimize
bırakmış olduğu birer mektup olduğunuz
açıktır. Öyle bir mektup ki, kalemle değil, var olan
Allah'ın Ruh'uyla, taş levhalara değil, insan yüreğinin
levhalarına yazılmıştır”. İsa’yı kabul eden bizler,
yaşamımızla konuşan bir mektup gibiyiz; okumayı
bilmeyenlere ve dinlemek istemeyenlere İncil’in güzel müjdesini veren ve Peder’in
sevgisini tanıtan bir mektubuz.
Şahitliğini
yapmak istediğimiz İsa, kendini Vaftizci Yahya’nın
öğrencilerine ve Ferisilere Damat olarak tanıştırır:
O, Peder’in vekilidir, O bize Peder’in ilahi sevgisini iletmektedir ve bizim
Allah’a olan sevgimizi toplayandır. İnsan İsa, Allah’ın
aramızda var olmasıdır: O’nun bizi sevmesini kabul ediyoruz ve
O’na tamamıyla katılarak, kendimizi O’na sunarız. Böylece
yaşamımız tamamıyla gerçekleşmiş olur. O halde İsa’nın var olması
bizim bayramımızdır,
bizim güvencemizdir, herhangi bir kanundan veya
alışkanlıktan önemlidir. Ferisilerin yaptıkları oruç,
Mesih’i, yani Allah’ın sevgisini getireni, beklemelerinin
işaretiydi. Şimdi ki o geldi,
oruç tutmanın anlamı yoktur. Günahımız için
pişmanlığımızı göstermek istediğimizde oruç
tutacağız. Kardeşlerimizin acılarını
paylaşmak için veya Kutsal Ruh’u güvenle beklemek için de oruç
tutacağız! İsa’nın gelişiyle tamamlanan
bekleyişten başka bekleyişlerle, etkilenmeyeceğiz. O’nun gelişinden önce gerekli olanlar
O’nun varlığı gerçekleştiğinde, artık gerekli
değildir. O yeniliktir: davranışlarımız da
yenilenmelidir. O bize yeni bir yaşam ve bu yaşamı göstermek
için yeni şekiller göstermektedir. Şimdi İsa aramızdadır,
ölümü yendi ve Peder’in sağında oturmaktadır. Yeni
alışkanlıklar edinelim ve O’nun yaşamının
yeniliğini gösterelim. Bu güne dek yalnız emirlerine ve kanunlara
uygun olarak yaşamaya mı çalıştın? Şimdiden sonra
sevgiyi, İsa'ya olan sevgini ve minnettarlığını
göstererek yaşamaya çalış. İsa’nın sevgisi sayesinde
kardeşlerini sevinçle sev, çünkü O, dünyadaki tüm insanlar için
kanını döktü.