02/07/2006 OLAĞAN DEVRESİ 13. PAZAR -
B YILI
İlk okuma Bilgelik
1,13-15; 2,23-24 Mezmur 29/30
İkinci okuma 2Kor
8,9.13-15 İncil Mk 5,21-43
Sık sık kendi kendimize kötülüğün
nereden çıkıp, nereden doğduğunu soruyoruz. Madem ki Allah
iyidir, neden dünyada kötülük var? Mademki, Allah sevgidir, neden
başıma hastalık geliyor? Mademki, Allah
Babamızıdır, neden hepimiz ölümle
karşılaşmalıyız? Bazen alçakgönüllülük, bazen maalesef
gurur ve öfke ile bu soruları sormaktayız. Hatta bazen bu sorular
bizi imandan uzaklaştırıyor ve içimizde Allahın
yanlış bir imajını yaratıyor: adil olmayan, sevgisiz
ve acımasız bir sahip olan Allahın bir imajı...
Aslında dünyada olup başımıza gelen kötülük Allahtan
gelmez, ne ölüm Ondan gelir. Allah insanı yarattı, ona hayat,
sağlık, sevinç verdi. O bizi kendi suretinde yarattı:
yaptığından daha iyi yapamazdı! Bizim için ölümsüzlüğü
istedi ve buna bizi uygun kıldı: öyle bir şekilde bizi
yarattı ki, daima Onunla bir diyalog içinde ve daima Onunla birlikte
olabiliriz. O zaman ölüm, hastalık ve kötülük nereden geldi? Şeytanın
çekememezliği dünyaya ölümü getirdi, Şeytanla arkadaşlık
yapanlar bu gerçekle karşılaşacaklardır. Kötülüğü
isteyen, Allah değildir, Onun düşmanı, Şeytandır.
Peki, biz Şeytana karşı nasıl
direnebiliriz? O, görülemediğinden dolayı, bize zarar vermeye
çalışıyor ama biz onu yenemiyoruz. Allah böyle bir durumda bizi
yalnız bırakmıyor, bize kesin bir cevap veriyor. Onun cevabı
da, hepimizin isteğine göre, sadece sözler değil, aksine somut bir
eylemdir!
Allahın bütün bizim
kuşkularımızı yok etmek istediği cevap
İsadır! İsa Yairosle birlikte yürürken, Ona bak; on iki
yıldan beri kanama yüzünden acı çeken kadını ararken, Ona
dikkatle bak; cine tutulmuş ve bağıran insanlara
İsanın söylediklerini dinle. Yairos, kızının son
nefesini vermek üzere olduğunu bildirdiğinde, İsa bu durumdan
kaçmıyor. Kızlarını kaybetmek üzere olan ebeveynlerin
acısından ve ölüm gerçeğinden korkmuyor. Devamlı acı
çeken ve hastalığı yüzünden daima kirli sayılan
kadından uzaklaşmıyor. İsanın bu kadın için
hiçbir şey yapması gerekmiyor: kadının, İsanın
giysisinin püsküllerine dokunması yeterlidir (püsküller İsanın
Pedere olan itaatinin işaretleridir). İsa Allahın,
sorularımıza cevap olmakla kalmıyor, O sorularımızın
çözümüdür! Onun huzurunda ve Onun Sözünün müdahalesi ile hastalıklar yok
oluyor ve ölüm, aldığı yaşamı iade ederek,
kaçıyor.
Bir şeye dikkat etmemiz gerekiyor. O
kadının zor bir adım atması gerekiyordu: herkesin önünde
İsaya olan imanını göstermeliydi! Doğal olarak, kadın
bunu yapmayacaktı. İsa ise, tamamen onu hastalığından
kurtarmak için, ondan bu adımı diliyor. İsanın,
havranın başkanının evinden ölümü kovmasından önce de,
Yairos kendi imanı yüzünden İsayla birlikte alay edilmeyi kabul etmelidir.
Dünya, ölümün egemenliğinin altında
kalmaya kabul ediyor, bunun için İsayla ve Ona imanla başvuranlar
ile alay ediyor. Dünya Şeytanın verdiği zararlara boyun
eğiyor ve onunla uzlaşmaya çalışıyor. Allahı
seven ise, Onun bağışladığı Cevabı, yani
bizimle birlikte yaşamak için gelen Oğlunu kabul ediyor.
Allahın Oğlunu izlerken, başka acılar çekecektir, fakat
bunu sevinçle yapacaktır. Çünkü İsanın, tüm insanlık için
kurtuluş kaynağı olan acılarına
katılmış olacaktır. İmanlı kişi imanı
yüzünden çektiği sıkıntılardan dolayı üzüntüye ve
mutsuzluğa düşmez, çünkü bunlar kendisini Allahtan
uzaklaştıramazlar, tersine kendi imanını güçlendirmek için
ve dünyanın her bölgesindeki diğer kardeşlerinin
acılarına katılmak için bir fırsat olacaktır!
Bugün Aziz Pavlus kardeşlerimizin
durumlarıyla ilgilenmemizi tavsiye ediyor. Pavlusun mektup
yazdığı Korintoslular, ekonomik sıkıntılar
yaşamıyorlardı: o zaman neden başka yerlerde yaşayan
kardeşlerinin yoksulluğunu düşünmüyorlar? Nasıl olur da,
kardeşlerinin açlıktan dolayı ölmelerini rahatça kabul
edebiliyorlar? Fakirlik yüzünden acı çeken kardeşlerinde çok güçlü ve
canlı bir iman bulunabilir, çünkü onlar güvenle Pedere doğru
boş ellerini devamlı kaldırmaktadırlar. Eğer sen
onlara yardım edersen, onların imanları seninkini
güçlendirecektir. Kutsal Ruhun birliği sayesinde sen onların
imanlarının zenginliğine ve Allaha olan
yakınlıklarına katılacaksın!
Bir an İncile dönelim: kanaması olan
kadın on iki yıldır acı çekiyor, yani şimdi on iki
yaşında ölüp dirilen kız, doğduğu zaman, o acı
çekmeye başladı... ; bu tesadüf bizim için bir sır kalıyor.
Fakat bütün sırlara olan cevap İsadır! İsa gelince,
içimize hayat, barış, birlik ve paylaşma girer! Alleluya!