12/04/2009 - Paskalya Bayramı - B
1.Okuma Hav 10,34. 37-43 Mezmur 117
2.Okuma Kol 3,1-4 (1Kor 5,6-8) İncil Yuh 20,1-9 (Lk 24,13-35)
Petrus
pagan Kornelyus’un evinde ettiği ilk tanıklığı bize
anlatıyor: O dirilmiş İsa’yı gördü ve Onunla yedi, içti. Havarinin
vardığı sonuç gerçekten çok önemli: “O, Allah tarafından dirilerin ve ölülerin Yargıcı
olarak atanmış olduğunu halka duyurmamızı ve buna
tanıklık etmemizi buyurdu: Bütün peygamberler onunla ilgili
tanıklıkta bulunuyorlar. Şöyle ki, ona iman eden herkes onun
adıyla günahlarının bağışlanmasına
kavuşsun”. Rab İsa bizim için, kurtuluşumuz için dirildi;
günahlarımızın artık bizleri Allah’ın önünde suçlu
duruma düşürmemesi ve Baba’dan uzaklaştırmamaları için
dirildi.
Aziz
Pavlus da bizleri İsa’ya iman etmeye
çağırmaktadır ve şöyle demektedir: “Gökteki değerlerin ardından gidin. Mesih orada,
Allah’ın sağında oturuyor”. Dünyevi şeylerin
dışına bakmak güzeldir ve sevinç kaynağıdır,
özellikle de göksel şeyleri arzulamak bizleri maddi şeylere
bağlayan egoist dürtülerden kurtarmaktadır. İsa’yı
gözümüzün önünde tutalım, O yeryüzündeki
koşuşturmamızı tamamlayacağımızda,
Baba’nın bizleri de beklediği yerdedir. İsa’ya bakalım:
acılarının işaretlerini taşısa da, bizlere saf ve
ruhani bir sevinç göstermektedir ve bunu bizlerle paylaşmaktadır.
Bizler bu dünyada acı çekmeye devam etmekteyiz, Onun öğretilerine
uymak ve Onunla arkadaşlık içersinde yaşamak için de
zorluklardan geçip acı çekiyoruz, ama bugün haçımızı boşuna
taşımadığımızın güvencesi yenilenmektedir.
Haçlarımız
Mecdelli Meryem’in acısı gibidir. O, acısına teselli ve
çare olamayacağını düşünmekteydi. İnsanların
kötülüğünün bizlerin her çeşit iyiliğimizi ve Allah’ın her
projesini de yeneceğinden emin idi. Petrus ve diğer şakirt,
mezara doğru koşarlarken şüpheye ve hayrete cevap ve çözüm
bulamamakla beraber Meryem’in ağlamasını
paylaşmıyorlar. Onlar için yeni bir yaşam
başlamaktadır, çünkü içlerinde yavaşça iman tomurcuğu
yeşermeye başlamaktadır.
Paskalya
daima bir başlangıçtır! Ölülerden dirilen İsa, korkuya, acıya,
ölüme boyun eğiyor gibi gözüken bu yaşamımızın
ötesinde yaşamaktadır. Aynı zamanda O burada,
yanımızda, bizimle değişik bir şekilde beraberdir,
çürümeye ve bozulmaya artık tabi olmadığından bizlerden de
umutsuzluğu ve boşluk hissini kaldırmaktadır. Onun
dirilişinin sayesinde umudumuz, sevincimiz ve güvenimiz canlanır,
çünkü artık hayatımızın yeni
olasılıklarından eminiz: Allah’ın kendisi bunları
yüreğinde korumaktadır.
Bugünkü
bayram insanların yeryüzünde kutlayabilecekleri ilk, en büyük ve en
sevinçli bayramdır. Bu bayram yüreğe bayramla geçmeyen öyle bir
sınırsız sevinç koyar ki insanlar, yaşadıkları
ortamlara ve ailelerine sevinç kaynağı ve sevgi araçları olmaya
devam ederler.
Halleluya
ilahisi tüm yıl bizimle birlikte olacak, bizlere Allah tarafından çok
sevildiğimizi hatırlatacak ve yaşamımızın Onun
gözlerinde ebedi bir değere sahip olduğunu anımsatacaktır.
O bunun için ölümü yendi ve bizlere sonsuz sevgisini tanıyan yeni
yaşam verdi. Halleluya!