15/08/2009 – Meryem’in Göğe
Alınması Bayramı
1.Okuma Esin 11,19;12,1-6.10; Mezmur
44 2.Okuma 1Kor 15,20-26 İncil Lk 1,39-56
Mezmur bize
şu ilahiyi söyletir: “Kraliçe Ofir altınıyla senin
sağındadır”. İbranilerde kralın annesine kraliçe
unvanı verilerek onurlandırılırdı. Allah’ın
hükümdarlığının kralı İsa’dır. Annesi,
bakire Meryem, bugün Onun yanında alınmaktadır. Burada O,
annelik misyonunu sürdürmektedir, Oğlunun gizemine dahil olanları
sevmeye devam etmektedir. Meryem gençliğinden beri Allah’tan anne olma
görevini almıştır: tek Oğluna karşı bu görevi
sona erdirdiğinde, şakirtlere annelik yaptı; yeryüzü
yaşamı sona erdiğinde de Allah’ın sevgisini tüm insanlara
iletme görevini sürdürmektedir. Onun adına ithaf edilmiş yerlerde
sadece Hıristiyanlar değil, Müslümanlar, Hindular ve diğer din
mensupları güvenle ve sevinçle toplanmaktadır. Bir Müslüman
kadının Meryem hakkında şu sözleri söylediğini duydum:
“Tüm annelerin en güzelisin!”. Çok kişi onun “ruhu ve bedeni” ile
Allah’ın şanına alındığını bilmez, ama herkes
hepsi onun canlı ve Allah’ın yanında olduğuna inanır.
Bizler, Oğlu’nun ebediyetten
söylediği gibi, Meryem’in de, “Evet”’ ini diyerek, Baba’nın arzusuna
tam olarak katıldığını bilmekteyiz, sonra Oğul’un
beden almasına vasıta oldu, Onun için yiyerek ve Onu kendi kanı
ile yaşatarak, Onunla aynı yaşamı paylaştı. Sonra
da her fiziksel ve duygusal ihtiyacını Ona anne sevgisiyle
verdi; imkanlarına göre Kana’dan başlayarak, Kefernehum’da, Celile
yollarında, Kudüs’e kadar, Golgota’da dahil, misyonunu paylaştı.
Şimdi Oğlu ile bu özel ilişkinin ve
yakınlığın sona ermediğini, hatta bizim faydamız
için devam ettiğini görmekten mutluyuz.
Meryem’in kendisini tüm kadınlar
arasında en mübarek diye çağıran Elizabet’in selamına cevap
vermesini hatırlamamız hem faydalı hem de çok zevkli. Dua olan
cevabında Meryem kendi erdemlerini durup düşünmedi, hem kendi hem de
kuzeninin bakışlarını Allah’a ve büyüklüğüne çevirdi.
Allah küçüklüğümü görecek ve buna eğilecek kadar büyük:”O, alçakgönüllü kuluna sevgiyle
baktı”. Meryem, doğruların mutluluğuna
ulaştıysa bu sadece Allah’ın marifetidir. Çünkü Meryem’de “büyük şeyler yapan”, O’dur.
Allah’ın onda yaptığı, yüzyıllar boyunca nesillere
sevinç vermektedir. Ancak dünyanın büyükleri diye çağrılanlar
bunu hayal bile edemiyorlar ve elbette paylaşamıyorlar. Bu övgü
ilahisi aracılığıyla Meryem
bakışlarımızı dünyanın
alkışladığı büyüklüklerden
bakışlarımızı çevirmemize yardım etmek istiyor,
çünkü bunlar aslında çok acı çektirir. Gerçekten de çok
hırslı olanlar devriliyor, zengin olanlar elleri boş
kalacaktır ve kendini büyük zanneden, insanlar tarafından
unutulacaktır. Allah’ın kendi planları vardır ve insanlar
da, bizler de bunları takip etmeliyiz. Meryem, iman ederek, bunları
gerçekleştirmek için kendini sundu. O görmeden inandı ve böylece
Allah onu, en harika eseri için, yani insanlar arasında ebedi Oğluna
beden vermek için, “kullanabildi”.
Meryem gerçekten de gökte beliren görkemli
bir belirtidir. Esinleme Kitabı bu belirtiyi şöyle
açıklamakta: “güneşle
kuşanmış bir kadın göründü. Ayakları altında ay
ve başında on iki yıldızdan oluşmuş bir taç
vardı. Hamile idi ve doğum sancılarıyla
kıvranıyordu”. Bu metinle Meryem’i düşünmek şart
değildir, hatta onun yerine Kiliseyi düşünmek daha kolaydır.
Kilise vaftiz kıyafeti ile Allah’ın Oğlunun mevcudiyetini tüm
milletlerde doğurmaya devam etmektedir ve bu sebepten Onun gibi zulüm
edilmekte ve inkar edilmektedir. Ama Kiliseyi temsil edebilecek kişi
Meryem’den başka kim olabilir ki? Ondan çok kim Oğul’u dinledi, Ondan
fazla kim Baba’nın Kelamını kendi yaşamına kabul etti?
Kilise hakkında söylediğimiz her şeyi tam olarak Meryem için de
söyleyebiliriz: Meryem Kilisenin ilk üyesidir ve onun imajıdır. O,
Allah’ın insanlara olan büyük sevgisinin “görkemli belirtisidir”.
Kilise “güneşle kuşanmıştır”: Peder, Oğul ve
Kutsal Ruh’un adına büründüğünden beri kıyafeti harikadır
ve Allah’ın belirtisidir. Ancak Kilisede sadece Meryem itaatkar sevginin
parlaklığını muhafaza etti. O kadın, Kilisede olan
Meryem’dir.
Değişikliklere uğrayan ay ayakları altındadır: Kadın, geçici olayların etkisinde değildir,
güçlüler, zenginler, kibirliler (Lk 1,51-53)
bunları kendi faydalarına çevireceklerini zannederler. Meryem
onları uyarılarla uyarıyor. O kadın Meryem’dir; aynen
Kilise’nin, Rabbin sevgisini tüm milletlere
ulaştırdığı gibi, O da herkesi sever.
Başında
on iki yıldızdan oluşmuş taç, onun otoritesini
göstermektedir. Meryem, Kral tarafından sevilen gerçek kraliçedir ve
Oğluna daima itaat etmemizi, Onun söylediklerini daima yapmamızı
teklif eder. Oğlu şimdi dünyaya Kilise aracılığıyla
konuşur. Kilise İsa’nın Sözünü iletir ve Ruhunun
mirasçısıdır.
Meryem Kiliseye dünyanın
kurtarıcısı, Bebeği doğurmayı öğretmek için
Kilisenin merkezinde olmaya devam eder (Esin. 12,2.5). Meryem
sevdiğimiz kraliçedir, Rabbimizi, Kralımızı sevmeyi ondan
öğreniriz!