04/10/09 - Olağan Devre -
27. Pazar Günü -
B
1.Okuma Yar. 2,18-24 Mezmur 127 2.Okuma İbr. 2,9-11 İncil Mk. 10,2-16
“Bizi günah işlemekten koru”. Bu cümle son İtalyanca
İncil çevirisinde, “bizleri ayartmalarına terk etme” şekline
değiştirildi. Denenme nedir? Bu dua şöyle anlaşılabilir: günah tarafından
ayartıldığımızda düşmemizi engelle, sınandığımızda bizi kendi gayretlerimize
bırakma, Sana sadakatimizi vermek istediğimizde bize destek ol. Kutsal Yazılar,
Allah’ın arkadaşlarının sınanmaları gerektiğini yazar: sadakatimiz yaptığımız
işlerle ispatlanmalıdır, Ona olan imanımızı ispatlamadıkça güvenilir değildir,
komşumuza olan sevgimiz anlayışsızlığın ve minnettarsızlığın zorluklarını
aşmadıkça güçlü değildir. İbrahim sınandı, herkesten çok sınandı. İshak ve Yakup
da sınandı. Yakup’un oğlu, Yusuf’un denenmelerini nasıl aştığını biliyoruz.
Musa ve İlyas’ın da Allah’a olan sadakatlerini ispatlamak için katlandıkları
yalnızlığı da biliyoruz. Kutsal Kitapların arasında Eyüp Kitabı, ayartmaları
aşmamız ve acı veren zor denenmeleri atlatabilmemiz için özellikle yazılıp
eklenmiştir. Yudit hemşerilerine şöyle demişti: “Bu ortamda, atalarımızı sınadığı gibi şimdi bizleri sınayan Rabbimize
şükredelim. İbrahim’e nasıl davrandığını anımsayın, İshak’ın çektiği büyük
sıkıntıları, Yakup’un annesinin kardeşi Laban’ın koyunlarına bakarken
Suriye’nin Mezopotamya’sında başına gelenleri anımsayın. Bu büyük sıkıntıların
amacı onların kalplerini okumaktı, şimdi de Allah bizden öç almıyor, ama Rabbim
gönlüne yakın olanları uyarıyor.” (8,25-27). Kutsal Kitap ayartmayı aşamama
durumunda olmanın ne olduğunu da açıklıyor: Örneğin, Davut günah tarafından
ayartıldığında zina işledi, sonra günahını saklamak için bir de cinayet işledi.
Süleyman birçok eşe sahip olmak istedikten sonra, onların putperestliğine göz
yumdu. Birçok başka kişi de insanın zayıf oluşunun onları nerelere
götürebileceğini gösterdi. Kurtuluş tarihi birçok sadakatsizliğin ve sonucunda
gelen cezaların hikayesidir, aynı zamanda imanın muzaffer oluşunun ve Allah
sevgisinin büyüklüğünün hikayesidir. Alçakgönüllüler ayartmaları reddetmeleri
için ve denemeleri aşmaları için yardım alırlar, kibirliler ise günaha
düşerler: çünkü onlar sadece kendilerine güvenirler, yardım istemezler ve bize
tek yardımı dokunabilecek olan Allah’tan yardım dilemezler.
“Musa size ne emretti?” Konu çok günceldir.
Boşanma doğru mudur? Bu soruyu işte kimse artık düşünmüyor. İsa bize soruryu
tekrar soruyor: boşanma Allah’ın eylemi mi? Evliliği isteyen Allah, boşanmayı
kabul edebilir mi? İsa biliyor ki, insan Allah’ın planlarını
gerçekleştirdiğinde kendini buluyor, bu yolu kat etmek yorucu olsa da. O kendi
bunun örneğini verecektir: Baba’sının çizdiği yolu takip edecek, bu yol haçtan
geçse de, çünkü sonunda Allah’ın şanını bulacağını biliyor. Erkeğin ve kadının,
ailelerinin en gerçek iyiliği mutlaka yaratıcı Allah’ın niyetlerindedir,
engebeli yollardan geçilse de. İsa biliyor ki Allah’ın arzusu, insanın ve
içinde yaşadığı ortamın gerçek iyiliği içindir. Acı çekmek istemeyen insanlar
kendi arzularını gerçekleştirmek için tüm yolları denerler, bunlar Allah’ın
emirlerine karşı gelme anlamına gelse de. Bu, Ona güvenin az olduğunu gösterir,
Allah’ı yaşamımızın Allah olarak kabul etmeyişinin göstergesidir. Sanki Allah
yaşamımız için doğru yolu gösteremiyor, sanki yanlış yola işaret ediyormuş gibi
davranırız. Bu, Adem ile Havva’nın da düştüğü yanılgıdır, elbette biz bu hatayı
tekrar etmek istemiyoruz. Bu sebepten Kilise’nin, kamuoyunun düşmanlığına
uğramasına rağmen, bıkmadan tekrar ettiğini biz de söylemekten korkmayalım: “Allah’ın birleştirdiğini insan ayırmasın!” Allah’ın
insan için yaptığını yıkmak isteyen şeytandır, Allah’ın ve insanın düşmanıdır.
Evlilerin armağan olarak aldıkları Birlik Ruhu İsa’nın acılarına ve ölümüne mal
olmuştur. O ölüm sayesinde eşler birbirlerine sadakat sözü verebilmekteler ,
her ikisi de günahkar olmalarına karşın! Bu öyle büyük ve güzel bir armağandır
ki, onu bozmak Allah’ı incitmektir. Birlik armağanını devamlı olarak canlı
tutmak ve büyütmek için çalışmak gerekir. Eşler duygularının ve bakışlarının
başkalarına doğru çekilmemesi için gayret göstermelidirler. Akrabalar,
arkadaşlar, ebeveynler evlilerin arasına hiç girmemeye çalışmalılar. Hiç bir
şekilde eşlerin arasındaki güveni ve dikkati sarsmamaları gerekir. Eşler
Allah’ın eserini devam ettirmek için Ona itaat edip emirlerine uymalılar ve
bakışlarını daima İsa’ya çevrili tutmalılar. İbranilere mektubun yazarı bizim
de bunu yapmamıza davet eder ve bize İsa’nın acılar sayesinde yetkinliğe
ulaştığını anlatır. Onun acıları bizi kurtarmakta. Eşler de, ayartmalar
tarafından sadakatsizliğe düşmeye teşvik edildiklerinde, acılarını İsa’nın
acılarına eklemeleri gerekir. İsa’nın çocukları kutsaması da evlilere önemli
bir davettir: çocukları takdis ederek İsa eşlerin birliğini yeniden takdis
eder. Ebeveynler onların birliğini, her ne pahasına olursa olsun, korumalı
çünkü onlar hiç bir şekilde evlatlarını üzmemeli, Baba’nın sevgisinin
sadakatliğini tecrübe etmelerini engellememeliler!