Birinci
okuma Tekvin 18,20-32
Mezmur 137
İkinci
okuma Koloslular
2,12-14 İncil
Luka 11,1-13
Bu pazar gününün okumaları o kadar güzel ki bir sayfa yetmez!
İkincisinden
başlayalım; "siz günahlarınız yüzünden ölüyken...".
Aziz Pavlos ne sövmek için ne azarlamak için ne de kötü konuşmak için,
ama bir gerçeği hatırlatmak için bunu söylüyor. Günahlar, yani
Peder'in sevgisinden ve merhametinden bizi uzaklaştıran eylemler ve düşünceler,
birbirimizi kapalı, duyarsız ve ilgisiz bir biçimde bizi oluşturur.
Bu yüzden günahın bizi öldürdüğünü söyleyebiliriz. Aziz Pavlus
bunu, İsa'nın ölümü ve dirilişinde gerçekleşen Tanrı'nın
eserinin büyüklüğünü ve güzelliğini göstermek için söyledi.
Tanrı suçlarımızı bağışlayarak günahtan
gelen ölümden bizi diriltir.
Af
hayat kaynağıdır! İsa, O'nunla birlikte olduğumuzda, af
dilemek için bize yeteneği verir ve bizi affeder. Şimdiki durum Sodom
zamanından gerçekten değişti. O zamanda günah ölüm cezası
ile cezalandırılıyordu. Sodom ve Gomor şehrinde işlenmiş
günah o kadar çok ağır
ve yaygınydı ki Rab bile dayanamıyordu.
Daha doğrusu Kitabı Mukkades diyor ki günahtan gelen acının
çığlığı fazla ağırdı Rab için. Bu günahların
eşcinsellik ve başka cinsel sapıklık olduğunu biliyoruz.
Günümüzde olduğu gibi. Sodom'da herkes bu günahı işliyordu.
Fakat buna rağmen hiçkimse kendini aklayamıyordu, hiçkimse "bunu
herkes yaptıgına göre bu kötü bir şey değildir
diyemiyordu. Rab'in istemediği şey kötüdür. Rab bizi ya da kardeşlerimizi
acındıran şeyleri istemez!
İbrahim,
kent içinde belki birkaç doğru kişinin bulunduğunu Rab'be hatırlayarak,
Sodom'un kurtuluşu için dua etti. Tam bir şehir kurtarmak için Rab'be
tek bir doğru kişi yeterdi. O zamanda hiç kimse yoktu. Şimdi ise
var; İsa'dır! Fakat bir şart var; İsa o şehir içinde
oturmak gerekir, yani O'nu kabul edilmelidir. İnsanlar O'nu kabul etmelidir.
Ben İsa'yı kabul etmek istiyorum. Bundan başka bütün insanlar için
şefaat eden O'nun gibi olmak
istiyorum. Bu yüzden nasıl yaşamak, nasıl dua etmek gerekir O'na
soruyorum. O'nun öğrencileri de böyle yaptı.
İsa
en sami ismi kullanarak due etmeyi öğretir; Baba, Peder! İsa güvenle,
dinginlik ve ısrarla bir arkadaş gibi
onun arkadaşıymış gibi Peder'e yaklaşmayı
bize öğretir!
İlk önce O'na, O'nun "adına", O'nun "hükümdarlığına",
sonra ihtiyaçlarımıza, "günlük ekmeğe", günahlarımız
için gerekli ve vazgeçilmez "bağışa", bize durmadan
tuzak kuran Şeytan'dan korunmaya dikkat edelim. Peder bizi düş kırıklığına
uğratmayacak; Kutsal Ruh'uyla bizi dolduracak!
O'ndan küçük, sık sık faydasız, bazen zararlı şeyleri
istediğimiz zaman belki O bize onları vermeyecek, ama Kutsal Ruh'suz
bizi bırakmayacak!
Sevgiyi
dileyin, imanı arayın, Tanrı'nın kalbinin kapısına
vurun; O size cevap verecek! Küçük şeyleri de dileyin, O size büyük
olanları verecek! Tanrı'ya sorun, Pederiniz size cevap verecek! Hiç
beklemediğiniz o kadar büyük bir sevgi bulacaksınız. Tanrı
insan gibi cevap vermez, Tanrı olarak, Yaratıcı olarak, insanların
Kurtarıcısı olarak cevap verir!
Tanrı'ya her dua ettiğinde duan yerine getirilecek: O'ndan Kutsal
Ruh'u alacaksın! Bu şekilde sen de dünyanın kurtuluşu için çalışacaksın. Her zaman günahkâr olan dünyanın
onun içinde oturan doğru bir
kişiye ihtiyacı var. Eğer
İsa'yı yüreğinde taşıyacaksan, o doğru kişi
sen olacaksın!