OLAĞAN DEVRESİNİN  23. PAZARI   -   C YILI  

Birinci okuma Bilgelik  9,13-18  -   Mezmur 89 
İkinci okuma Filemon'a  9-10  12-17
İncil  Lk 14,25-33 

Bugün Aziz Luka İsa'nın çok ciddi sözlerini bize hatırlatıyor.

"Büyük bir kalabalık İsa ile birlikte yol alıyordu", ama İsa onlara dönüyor. Çok insanların onun ardından gittiklerinden memnun olmadığı izlenimini bırakıyordu. İsa onların ne yaptıklarını, O'nun ardından gitmenin ne demek olduğunu bilmelerini istiyor. O Yeruşalem'e doğru gidiyor; orada önemli insanlar tarafından reddedilişi, iskenceyi ve ölümü bulacağını biliyordu. O'nun ardından gidenlerin de bunu bilmesi lâzım. İsa hiç kimseyi tatlı umutlarla aldatmak istemiyor! Öte yandan O'nu izleyen kişi, aslında kendi alışkanlıklarını sürdürürse, kendi çıkarını ve hoşnutluğunu ararsa, kendini İsa'yı izleyen gibi göstermemelidir. Bu yüzden Rab'in sözlerinde bir nakarat gibi şu cumle var: "Benim şakirdim olamaz"!

Ilk önce İsa kendini herkesten, ebeveynlerden, oğullardan, kardeşlerden daha üstün tutulmasını istiyor. Eğer senin için onlardan birinin sevgisi İsa'dan daha önemli olursa, kendini O'nun şakirdi olarak görme. İsa her şeyimizi ve her ilişkimizi ikinci sırada kesin bir kararla tutmamızı istiyor. Eğer O, bütün sevgilerimden daha önemli olmazsa, O'nun öğrencisi değilim. Kendimi bile O'ndan daha çok sevmemeliyim. "Senin sevgin yaşamdan daha iyidir" bir mezmur sesleniyor. İsa hayatımdan, sağlığımdan, saygınlığımdan daha önemlidir. Rab için şehitlerin sevgisi ve muhtaçlarda Rab'e hizmet etmek için tifoyu, vebayı, Aidsi cesaretle karşılayanların sevgisi İncil'in bu sözünün açık bir aydınlatıcısıdır.

İkinci olarak İsa, kendi  şakirdi olmak için gereken şart olarak, haçı taşımayı gösteriyor. Haç dışlanma, acı, şerefsizlik demektir. İsa dünyanın boş şanını, rahatlığı, onuru arayan insanı kendinin  ardından istemez. Bu şeyleri arayan kişide İsa'yı izlemenin yeteneği yok.

Üçüncü olarak İsa paraya ve zenginliğe doğru olan sevginin büyük bir engel olduğunu söylüyor. "Kim varını yoğunu gözden çıkarmazsa  İsa'yla sebat edemez!

Bu yüzden İsa herkesi düşünmeye, kendi hazır olma durumunu kontrol etmeye davet ediyor. İsa bize şunu  söylemek istiyor: "Eğer her şeyden vazgeçmeye hazır değilsen, her şeyden daha çok beni sevmezsen, iyi bir hıristiyan olduğunu sanma.

Kesinlikle İsa yıldırmak istemez, ama içgücü olmayan, aydınlıksız ve kararsız insanları da istemez. Böyle olan öğrenciler dünyada İsa'nın eserine  engel ve dünya için rezalet olacaklardı.

İsa'nın bu açık sözleri bize dua ettirir. Biz zayıf, güçsüz, kararsızız. Günah ve bilgeliksizlikten dolayı Peder'ın harıka ve büyük projesini anlamıyoruz. Kendi Oğlunun sayesinde Peder'in bize ettiği teklifi izleyebilmek için Rab'in bilgeliğine ihtiyacımız var. Bu yüzden birinci okumanın ve mezmurun davet ettiği gibi alçakgönüllülükle dua edelim.

Filemon'un yaptığı gibi de, iman kardeşinin ve pederlerin öğütlerini ve tekliflerini kabul edelim. Nitekim ikinci okuma İsa'yı izlemenin somut bir örneğini  veriyor bize. O anda Filemon için İsa'yı izlemek, kaçmış kölesi olan Onesim'e karşı kendi gücenmesinden, hıncından öfkesinden vazgeçmek demektir. Onesim Aziz Pavlus'a sığındı. Pavlus, Havarının otoritesiyle, zorlamadan dahi, hırıstiyan patron  Filemon'un kölesini, oğul olarak, sevgiyle kabul etmeye davet ediyor. Hırıstiyanlar arasında dünyada geçerli olan sosyal ilişkiler geçersiz oluyor. Onlar arasında yeni ilişkiler, yeni kurallar var. Tanrı'nın çarmıha gerilmiş İsa aracılığıyla sunulmuş sevgisi parlasın diye kendini inkâr eden, kendi haklarından vazgeçenin yeni kuralları geçerli oluyor. Hırıstiyanlar kendileri için değil, ama Rab'in yüceliği için yaşar. Tanrı'nın yüceliğini aradıkları zaman yeryüzünde insanlar arasında barış yayılır !

"Büyük bir kalabalık İsa ile birlikte gidiyordu": İsa'yla  gerçek ve sebat bir şekilde yürümek dünyayı değiştirir; dünya barış ve sevgi  yeri olur! Alleluya!