OLAĞAN DEVRESİNİN  30. PAZARI  -  C YILI

 

Birinci okuma  Sirak 35,12-17; 20-22       Mezmur   33

İkinci okuma    2.Tim 4,6-8; 16-18            İncil         Lk 18,9-14

Gecen pazar gününün okumaları aracılığıyla İsa "hiç usanmadan, her zaman dua etmesini gerektiğini" bize söyledi. Bugün dua hakkında öğretmeye devam eder.

"Ben dua ederim!" demek yetmez; gerçek dua olduğu gibi sahte bir dua da vardır! Gururumuzun hoşuna giden bir dua  ve Peder'in yüreğini karşılayan bir dua da var! Başkalarına kendisini göstermek isteyen insanın duası var ve acı çeken, yalnız Rab'den görülmek isteyenin duası da var! Rabbin önünde kendisinin dürüst olduğunu, O'nun yardımına ihtiyacı olmadığını sanan kişinin duası da var. Bu yüzden zayıflık veya başka sebep dolaysıyla din ve sosyal kurallarına uygulayamayanları küçümsüyor. Bu duadan İsa bugünkü İncil'de bahsediyor.

Bu dua insanın yüreğini değiştirmez, onu kendi sevme yeteneksizliğinde, kendi kötülüğünde, kendi içsel ve ruhsal yoksulluğunda bırakır . Mabede gitmiş, diğer insanlardan daha iyi olduğundan Rabbe şükreden Ferisi hor gören bir yürekle, günahkârlara ve zayıf olanlara doğru merhamet etmekten yoksun ve gururlu olarak eve döner. Herkesten çok dindar sayılmasına rağmen, o Rabbi yüceltmez, kendi hayatında Rab'bin ışığını ve iyiliğini göstermez! Oruç tutmaya ve sadaka vermeye hazır olmasına rağmen, Peder'in şefkatliğinden uzak kalır!

 

Gerçekten dua etmeyi öğrenmek gerekiyor! Tanrı'nın merhametini karşılamak istiyor musun? O'nun oğlu olmak istiyor musun? İsa bu cevabı veriyor: layık olmadığını kabul eden alçakgönüllü günahkâr insan gibi yap. İsa'nın anlattığı örnekteki günahkâr "göğüsünü döver", yani kendisini cezaya layık ve suçlu olarak gösterip, Tanrı'nın şefkatli ve merhametli yüreğini ümitle ve güvenle görür. Günahkâr olan bu kişi hiçkimseyi yargılamaz, kendisini suçlamak ona yeter . O başkalarına bakmaz, onlarla kendisini karşılaştırmaz, sadece Tanrı'yla kendisini karşılaştırır. O, Tanrı'nın affetme yeteneğini görür ve bu da ona yeter.

İsa bu duadan memnun oluyor. Çünkü bu dua insan yüreğini değiştir. Bu dua aracılığıyla Rab insan yüreğine girip, kendi hikmetini, alçakgönüllülüğünü ve sadakatını getirebilir!

Sirak Kitabının yazarı "mütevazi insanın duası bulutları aşar"! Alçakgönüllü kişi hastalıktan dolayı veya insanların adaletsizliği ve baskısının yüzünden acı çekerse de, kendisini Rab'bin ellerine bırakarak tam bir güvenle dua eder. Tanrı'yı dinlemenin dışında onda başka ümit yok; Tanrı'nın ellerinin dışında onun başka desteği yok; bulutlardan daha yüksekte yaşayan Olan'ın dışında onun güvenliği yok. Güvenle dua eden mütevazi insanın hayatında Tanrı kendisini, kendi gücünü, kendi şefkatli ve merhametli sevgisini gösterebilir.

Timoteus'a olan mektupta Aziz Pavlus alçakgönüllü olan kendi yüzünü gösteriyor. Gerçekten onun duasının gerçek bir dua olması lazım çünkü onun duası zorluklarda ve zulümde onu güçlendirdi, onu ödevinde sadık kıldı, İsa'nın İsmini müjdelemekte sebatlı kıldı, Tanrı'nın isteğini güvenli kıldı, en zor durumda kendi zayıflıkları yüzünden onu terkedenlere doğru  merhamet verdi. Pavlus onlara kızmayıp, suçlamaz, Timoteus'dan da bunun hesabı onlardan sorulmasını rica eder. Pavlus için Rab her şeydir! Bu merhametinle o, Rabbe şanı verir . Pavlus kendi hayatının sonunun yaklaştığını bilerek, (nitekim diyor ki: "şimdi ben kurban olarak sunulmaktayım ve benim için ayrılma zamanı gelmiştir"), kendisinin yanında olan ve kendisine güç veren Rab'bin ellerine kendisini bırakır. Merhametle, güvenle ve alçakgönüllülükle dolu bu duayı usanmadan Rab'be yükselterek Aziz Pavlus, Rabbin büyük bir tanığı oluyor!

Rabbim İsa, senin gibi mütevazi kıl beni.

Böylece hayatım Peder'in hoşuna gidebilir ve O'nun iyiliğini ve merhametini herkese gösterebilirim ve tattırabilirim!