Birinci okuma Bilgelik Kit. 11,23-12,2 Mezmur 144
İkinci okuma 2.Selanik. 1,11-2,3 İncil Lk 19,1-10
Birinci okuma olarak okuduğumuz Bilgelik Kitabı'nın
parcası çok güzeldir. Bizi yaratan Tanrı'nın bizi ne kadar
sevdiğini çok açık bir şekilde bize belirtiyor. Tanrı bizi
sevmeden kalamaz! "Herhangi bir şeyden nefret etseydin, onu
yaratmazdın" diye okuduk. Her
yaratıkta O'nun sevgisinin işareti vardır. O'nun sevgisi günahkârlar
için de her zaman canlıdır! Rab onlara günahın neticesini tattırır,
ama yalnızca tövbe etmelerini ve O'na doğru dönmelerini amaçlar!
İncil'de
Tanrı'nın Oğlu olan İsa'yı büyük bir günahkârla karşılaşma
yolunda görüyoruz. Zakay İsa'yı görme, yani O'nunla karşılaşma
dileğini yüreğine koyan tanrısal lûtuftan dolduruldu. Zorluklar
onu bu dilekten vazgeçiremedi. İnsanların önünde kendisini gülünç
gözükmesine rağmen, bütün engelleri atlatmaya çalıştı.
Bu şekilde herkese kendi derin dileğini gösterdi. Bu davranış
iman ve sevginin bir yansımasıdır!
İsa ona
doğru olan iman ve sevgi eylemlerini değerlendirir. Çünkü, Peder'den
gönderildiğini bilerek, sevgi ve iman eylemlerinin Peder'e de yöneltilmiş
olduğunu bilir. Bu yüzden isa diyor ki: "Zakay, çabuk aşağı
in, çünkü bügün senin evinde kalmam gerekiyor". İsa'nın
ağzında olan "gerekiyor" kelimesi İsa'nın O'nun
Peder'e itaat ettiğini bildiğini bize anlatır. İsa Kutsal
Yazıları tanıyordu. Onlarda günahkârlar için Tanrı'nın
sevgisi yazılıydı. Tanrı günahkârın ölümünden
sevinç duymaz, ancak günahkârın kötü yollarından dönüp yaşamasından
sevinç duyar! İsa Kutsal Yazıları gerşekleştirmek için
dünyaya geldiğini bilir. Bu yüzden "gerekiyor"
der. İsa sempati için değil, ama Peder'in böyle istediği için
Zakay'ı sever. Bundan dolayı Zakay kendini dolu, tam ve ebedi bir
sevgiyle sarılmış hisseder. Onun sevinci en yüksek noktaya ulaşır!
Zakay kendisinin sevildiğini hissederek, sonraki adımı kolayca ve
karar ile atabilir. Bu adım Zakayı onu sevmiş Olan'a benzetir.
Nitekim fakirler için sevgi ve adalet dileği Tanrı'nın belirtici
nitelikleridir. Zakay da kendi malları ile fakirlere yardım etmek ve
onun verdiği zararları düzeltmek ister. Onun yeni başlamış
tövbesi daha yeni meyvelerini vermeye devam edecek ve pişman olmuş günahkârın
yüreğini yeni sevinçle dolduracak!
Peder'le günahkârın
karşılaşmasının aracı olan İsa, kendi ıstırabını
bu güzel meyve için sunar. Nitekim önceden O'nu bütün övenler bu olayı
görünce onu küçümsemeye, "gidip günahkâr bir adamın evine
konuk oldu!" diye söylenmeye başlıyorlar. İki yüzlü
insanlar İsa'da gerçekleşmiş ve gösterilmiş Peder'in
sevgisinden sevinmek yerine ona sövuyor. İsa ise Zakay'nın evine
girerek Eriha şehrini bir tefeciden kurtardı. O bir günahkârı günahtan
kurtararak, sehri de büyük acılardan kurtarıyordu. Şehir ise
hor görme ve aşağılamalarla karşılık
veriyordu. Bu davranış Küdüs'te biraz sonra ne olacağının
başlangıcı ve kehanetidir.
Fakat İsa
kendisini koşula bağlamaya izin vermiyor. O Peder'i dinlemeye ve O'na
itaat etmeye, kendi ödevini gerçekleştirmeye devam ediyor. "İnsanoğlu,
kaybolmuş olanı arayıp kurtarmak için dünyaya geldi".
Zakay kaybolmuş idi, şimdi Peder'in sunduğu kurtuluş
olan İsa'yı karşılayınca yaşamaya, insanları
seven gerçek Tanrı'nın suretini içinde taşıyan bir insan
olmaya başlayabilir!
Tanrısal
hayatı yaşamak çağrımızdır. Bunun için Havari
Aziz Pavlus dua etti ve gözcülük öğütlerini verdi.
Tanrısal
bir hayata çağrıldık ve bu hayat Şeytan tarafından
devamlı tehdit ediliyor. Şeytan çoğunlukla da insanları ve
dünyevi şeyleri kullanarak, kutsal hayatımızı bozmak
istiyor. Fakat Havari Pavlus'un duası bizim duamızla birleşiyor:
böylece kuşkusuz duamız yerine gelecektir!