ORUÇ DEVRESININ  1. PAZARI   -   C YILI 

(Tesniye 26,4-10   Romalılara 10,8-13   Lk 4,1-13)  

Birinci okumada Musa adakları sunmak için İsrail halkına öğretiyor. Halk o adaklar ve o sözler aracılığıyla kendi öyküsünün her etapının, her ayağının, İbrahim’den sonuna kadar, Rabbin güçlü eliyle eşlik edildiğini hatırlayacak. Rab kurtarıcıdır, emin rehberdir. O, bütün uluslara kendi sevgisini götürmek için, İsrail halkı karşılıksızce secen Olandır. Bu yüzden İsraıl halkı O’na tapamalıdır, yalnız O’nun sözünü kabul etmeli ve yaşamalıdır. Yalnız O’na güvenmelidir! 

İsa bu öğretişi her zaman hatırladı ve kendi hayatında devamlı bunu yaşadı. Çölde de bunu hatırladı. İsa kendi kesin sadakatı göstermek için, çölde sebatla dua ederek uzun bir zaman geçti.

Bu dua sırasında Şeytan İsa’ya, Peder’den onu uzaklaşmak için, yaklaştı.

Bazen Şeytan, Peder’e olan güvencimizi kırmak için ihtiyaçlarımızı gözlerimiz önünde tutup bize söylüyor: “Tanrı senin için düşünmez, sana ilgilenmez; yalnız kendin gücünle bir çözümü aramalısın!”.

Şeytan yetkiyi de bize sunuyor, ama ondan gelen yetki kaba güç ve yalan üzerinde kurmuştur.

Bazen Şeytan kendi çıkarımız için Tanrı’nın gücünü kullanmaya bizi teşvik ediyor. 

İsa Şeytan’ın yapma şeklini, hem de, daha önemli olan, Peder’in sözünü tanır!

İsa’nın ağzında Peder’in sözü her zaman hazırdır; O’nun yüreğinde o her zaman vardır. Çünkü İsa dikkatle ve sevgiyle onu dinledi. Peder’in sözü emin, kesin, kararlıdır, güvene layık tek sözdür. Perder’in sözü İsa’nın ağzından şupesiz hemen çıkar. İtaat ile dinlenmeye layık tek olan söz olarak çıkar: “İnsan yalnız ekmekle yaşamaz!”, “Rabbin olan Allah’a tapacaksın ve yalnız ona ibadet edeceksin!”, “Rabbin olan Allah’ı denemeyeceksin!”. 

Şeytan kendi aklından, kendi düşüncesinden Tanrı’nın Sözünü daha çok değerleyen insana karşı hiç bir şeyi yapamaz ve ondan uzaklaşır. 

Romalılara yazarken Aziz Pavlos Tanrı’nın Sözünün değerini ve gücünü hatırlatır. İçimizde bu söz varsa yeter; başka ihtiyacımız yoktur!

Bütün yüreğinle inanan kişi doğrudur, yani Peder’in isteğini yapabilir. Açıkça kendi imanını söyleyen, başka insanların önünde kendisini İsa’nın öğrencisi olarak gösteren kişi kurtulmuştur, yani o kişi dünya’nın düşüncesinin etkisinden serbesttir. Tabii ki bu cesaretle birlikte her zaman ayırtlama ve dikkat da kullanmak gerekiyor. İsa söyledi: “Yılan gibi akıllı, güvercin gibi saf olun!”, yani yalana ve korkuya düşmeden ihtiyatlı olmak lazım. Bir kişi kendisini hıristiyan olarak gösterdiğinde güçlü oluyor ve imanlılara karşı olan adaletsizliklere ve dokunaklı alaylara dayanabilir.

Güçlü bir iman da Rabbin adını yardıma çağırmaya yüreği açar ve “her kim Rabbin adını yardıma çağırsa, kurtulacaktır”.