11/07/2004 – OLAĞAN DEVRE 15. Pazar Günü - C
İlk
Okuma Yasa’nın
Tekrarı 30,10-14 Mezmur 18
İkinci
Okuma Koloslulara 1,15-20 İncil Luka 10,25-37
Musa İsrail halkına
şöyle konuştu: “Rabbin
sözlerini dinşeyin ve Kutsal Kitabında yazılan kurallara ve emirlere
uyun. Bütün yüreğinizle ve bütün ruhunuzla Allah’ınıza dönün”.
Bütün yüreğinizle ve bütün ruhunuzla sözleri imanlıların
Allahlarına olan sevgilerini göstermek için hala kullanılmaktadırlar:
sevgi, gerçek ise, tamdır ve bütün varlığını kapsar,
yoksa sevgi değildir! Biz elbette
Allah’ı tam olarak sevemiyoruz: sevgimiz mutlaka farkında bile
olmadan içimizde taşıdığımız bir egoizmden
etkileniyordur. Ancak tam olarak sevmenin arzusunu çoğaltıp İsa
ile birlikteliğimizi artırabiliriz: O’nda her şeyin “tamamı” vardır, hatta Peder’e
olan sevgi bile O’nda tamdır!
Görünmez Allah’ın görüntüsü olan İsa’da birlik olalım, O
Kilisenin başıdır ve dökülen Kanı Allah’a ve insanlara olan
tam sevgisinin işaretidir.
İsa ile birlikte olursak
Allah’ın emirlerine uymak için kat edeceğimiz yolda daha cesur
olacağız, O’nunla birlikte bu emirler ağır
gelmeyeceklerdir, tersine bizim için bir övünç kaynağı
olacaklardır. Allah’ın emirleri hikmet doludurlar ve
uyulduklarında gerçek
barışı, insanlar ve yaratılış arasında ise
birliği ve ahengi yaratırlar.
İsa’nın komşusunu
nasıl seveceğini bilmeyen din bilginine verdiği cevap, ilahi
emirlerin güzelliklerini ve faydalarını göstermektedir.
İsa’nın anlattığı hikayeyi bir düşünelim.
Oradan uzaklaşan
yaşamını vermekten kaçınıyor mu? Belki de bunun için
haydutların eline düşmektedir. Onlar insanı tüm projeleriyle
birlikte maaf etmektedirler. Adam her şeyden mahrum kalıyor,
yaralı ve kurtulma şansı yoktur. Bu adamın kat ettiği
aynı yolu mabedin rahibi ve bir Levilili de kat ediyor: bu kişiler
önemli kişilerdir, sosyal yaşamda sorumlulukları vardır,
ancak onlar yaralı adama yardım etmiyorlar. Bazı insanlar,
onlardan yardım beklense de hiç destek olmuyorlar: hepsi
fedakarlıktan kaçınıyor, sadece kendini kurtarmaya bakanlar
arasındalar dır.
İnsana güvenirsen hayal
kırıklığına uğrarsın. Eğer yaralı
ve güçsüz duruma düşersen sana kim yardım edecektir? Kudüs’e
çıkan yardım edecektir: Peder için yaşayan, ölümü bile göze
alan, yardım edecektir. O İsa’dır. Kudüs’e çıkan kendini
düşünmemektedir, durup, eğilebilir. Kendisinden bir şeyler
verebilir, başkasının ihtiyacını görüp enerjisini sarf
edebilir. İsa ona Samiriyeli diyor: çünkü Samiriyeliler kimse
tarafından önemsenmez, herkes tarafından yargılanıp
istenmez, imansız bile sayılır.
İsa Samiriyelinin merhametini
tasvir ediyor, yani Allah’ın Oğlu olarak yaptığı on
iki eylemi anlatıyor. Allah’a yaşamını vermene hazır
olan kişinin sevgisi tamdır ve gerçektir. İsa Peder’i tüm kalbi,
tüm aklı ve tüm gücüyle seviyor: bunun için şeytan tarafından
denenen adamı “görecek” durumdadır ve ona yardım eder. O
başkalarını da kurtuluş eylemine dahil ediyor ve onlara
gereken gücü veriyor. Hancıya acılı adamı emanet ediyor ve
ona 2 para veriyor, böylece ona bakmaya devam edecektir ve bu ona bir mükafat
da olabilir. Birileri bu 2 paranın … Allah’ın sevgisi ve
komşunun sevgisi olduğunu söyleyebilir. İsa ile iş
birliği yapanların düşman tarafından yaralanan adama
yardım edebilmesini sağlayan budur.
İsa: “Git ve sen de aynısını yap!”
diye sözünü tamamlar. O halde şimdi sıra bizde.
Düşmanın kandırmaları ve darbeleri ile düşen biri
varsa ona yaklaşalım. Ona yardım edelim, onu hana götürelim, ona
bizden iyi bakacak kalifiye birine götürelim. Kardeşlerimize
denenmelerinde yardım edelim ancak bizim onları
kurtarabileceğimiz yanılgısına düşmeyelim. Allah’a tüm
sevgimizi verelim, kardeşlerimize de gereken zamanı ayıralım
ve onları Kiliseye doğru yöneltelim, çünkü Kilise İsa
tarafından hazırlanan ve istenen handır.
Kilisede daima
İsa vardır. O yağı ve şarabı ile tüm
acıları ve yaraları iyileştirebilir. Onunla birlik içinde
olalım, Kiliseye bağlı olalım böylece O’nun gözlerinin
nurunu ve ellerinin şefkatini hissedeceğiz ve biz de ellerimizi ve
gözlerimizi O’nun için kullanacağız.