18/07/2004 – Olağan Devre – 16. Pazar Günü - C
İlk
Okuma Yaratılış
18,1-10 Mezmur 14
İkinci
Okuma Koloslulara 1,24-28 İncil Luka 10,38-42
İbrahim ağacın altında üç kişi
ağırladı. Onlara ayaklarını serinletme imkanı
verdi, açlıklarını gidermeleri için onlara ekmek, süt ve et
hazırladı. Sonunda ağırladığı kişinin
Allah olduğunu anladı, ve beklentisinin çok ötesinde
mükafatlandırıldı: kendi yaşı ve eşi
Sara’nın yaşının da ileri olmasına karşın,
bir oğlunun doğacağı haberini önceden öğrendi.
Misafirperverlikten İncil de bahseder. İsa öğrencileriyle
birlikte seyahatte iken, Marta ve
Meryem, onları konuk ederler. Eriha’dan Kudüs’e doğru
çıkarlarken, Rabbin kararları ve sözleri ile ruhsal bir yolculuk da
kat etmektedirler. İsa onlara daha yeni olarak iyi Samiriyeli hikayesi
anlatmıştır. Bu hikaye vasıtasıyla İsa kendinden
örtülü bir şekilde de olsa bahsetmiştir. Aynı zamanda
öğrencilerinin herkese nasıl tam hizmet etmeye hazır
olmaları gerektiğini de anlatmıştır.
Luka İncilinin kısa bölümü İsa’yı nasıl
karşılamamız gerektiğini anlatmaktadır. İki
kız kardeş O’na kapılarını açıyorlar. Marta Onu
evine kabul ediyor, Meryem ise kalbine. Biz ikisini de örnek
almalıyız!
Marta İsa’nın ve öğrencilerinin maddi
ihtiyaçlarını görüyor: onların yıkanmaya, içmeye ve yemeye
ihtiyaçları var. Marta bunları görüyor, meraklanıyor ve onlara
kolaylık olsun diye uğraşıyor. İsa tabii ki
bunları minnettarlıkla kabul ediyor. Sanki Marta iyi samiriyeli
dersini örnek bir şekilde yaşıyor.
Kardeşi Meryem de konukları karşılamaktan memnun: ancak
o, Rabbin ayaklarına bir öğrenci gibi çömelerek ağzından
çıkacak sözleri dikkatle dinliyor. Meryem, O’nun ağzından
çıkanlarla arınıyor, besleniyor ve susuzluğunu gideriyor.
İsa, Meryem tarafından ne kadar çok sevildiğini
hissetmiştir. Meryem İsa’nın varlığından çok
mutlu, ve O’nu dinleme arzusuyla O’na şunu diyor gibidir: “İsa, benim
yaşamım için önemlisin! Benden istediğini söyle,
yapacağım. Sen beni eğit, senin arzularını
gerçekleştirmek istiyorum!”. Meryem tembellik yapmıyor, ancak kendi
arzusunu değil Rabbin arzusunu gerçekleştirmek istiyor”.
Marta tüm gayretiyle hizmet ediyor, ama bir an geliyor ki patlıyor! Kız
kardeşinin hiç bir şey yapmadan oturup İsa’yı dinlemesine
kızıyor. Kendinden o kadar emin ki İsa’yı bile azarlamak
hakkını buluyor kendinde. Ona, İsa sanki onunla ve onun
yaptığı işle ilgilenmiyor gibi geliyor. İsa’nın
kendisini kız kardeşinden daha önemli olduğunu görmesini
istiyor. Kız kardeşinin de yiyecek ve içeceklerle ilgilenmesini
istiyor. Marta’nın söylediği sözler etrafta
sıkıntılı bir ortam yaratıyor. Marta’nın sözleri
ve itirazları, İsa’nın varlığıyla ve sözleriyle
etrafa verdiği huzuru ve sakinliği yok ediyor.
İşler bu noktaya varınca İsa söze
karışıyor. Marta’yı sevdiğini ve hizmet ruhunu takdir
ettiğini söylüyor. Daha önce öğrettiği gibi kardeşlere
hizmet önemlidir, ancak bundan önce “dinlemek” de önemlidir. Kardeşlere
hizmet ilahi bir hizmet olmalıdır, Allah sevgisiyle dolu ve Kutsal
Ruh’tan yönlendirilmiş olmalıdır. Bu sebepten hizmet Allah’a
itaat olmalıdır. O halde arzusunu gerçekleştirmek için her
şeyden önce O’nu dinlemek gerekir. Meryem Allah’ın Sözü ve Kutsal Ruh’u
ile aydınlanmayı seçerek hakikaten en iyisini yapmıştır.
Biz her iki kardeşi de örnek alalım:
aklımıza her geleni yapmak için değil de Rabbin istediğini
yapmak için her zaman hizmet etmeye hazır olalım. Daha yorgun ve
acı çeken kardeşlerin de teselli olması ve güç kazanmaları
için de en önemli şey, Allah’ın Sözüdür ve İsa’ya yönelmektir. Çünkü,
O insanın kalbine güç veren ve neşelendiren ekmek, su ve
şaraptır.
Aziz Pavlus, bizim için acı çekmesinin
mutluluğunu hatırlatarak, bize yardım ediyor. O,
İsa’nın imajını kendi acılarıyla tamamlamaktan
emindir: İsa kendisini feda ederek verdi, bunun için biz de ancak
yaşamımızı acı ve fedakarlık pahasına
vererek mükemmel olacağız. Bundan güzel ve değerli hizmet
yoktur: herkesi Mesih’te mükemmel kılmak. Tüm konukseverliğimiz buna
yönelmelidir, ancak böyle İsa’nın imajı biz de de
gerçekleşecektir.
Hikmetli ve merhametli Peder, Oğlunun
adına toplanan Kilisede, O’nun Sözünü dinlememiz, ve kardeşlerimizde
O’nu konuk etmemiz için bize alçakgönüllü ve uysal bir kalp ver.