10/10/2004 - OLAGAN DEVRE 28. PAZAR GÜNÜ - C YILI
Ilk okuma 2Kral 5,14-17 Mezmur 97
Ikinci okuma 2Tim 2,8-13 Incil Lk 17,11-19
Ekim ayinda Kilise kendi misyonerlik görevi üzerinde düsünmeye çagirir ve özel
bir sekilde misyonlar ve misyonerler için dua eder. Birinci okuma bu konuda
bize yardimci olmaktadir. Israil Halki'nin düsmani, Aram Krali'nin ordu komutani
ve putperest olan Naaman, Elisa'nin duasi sayesinde sifa buluyor. Elisa hiçbir
karsilik kabul etmiyor: bu sekilde inandigi Allah'in, yani Ibrahim'in, Ishak'in
ve Yakup'un Allah'inin sevgisinin karsiliksizligina taniklik ediyor. Böylece
Elisa, putperestlerin tanimadiklari Allah'i, O'nun iyiliginin güzelligini ve
büyüklügünü, insanlari seven bir Allah'i, onlarla sanki köle imisler gibi davranmayan
ve kendi sevgisini ödemeye mecbur etmeyen bir Allah'i tanitmaktadir.
Bu subay, sifaya kavusmak için, kendi gururunu yana birakarak iman etmesi gerekmisti:
çok fazla kolay bir öneriye itaat etmesi gerekiyordu. O kadar kolay bir öneri
ki, hizmetçileri israr etmeselerdi, Naaman, gurur yüzünden, bunu yapmayacakti:
Ürdün Irmagi'nda yedi kez suya dalmasi gerekiyordu. Bu sekilde, çok vermek için,
az dileyen bir Allah'i tanidi!
Naaman, Elisa'ya hiçbir armagan veremediginden, kavustugu saglik için, direkt
Allah'a kendi minnetini göstermek istiyor: yanina oradan iki katir yükü toprak
aliyor; sonra da Israil'in Allah'inin halkinin topragi ile kendi evinde küçük
bir alani hazirlayacak ve orada diz çökerek, Israil'in Allah'ina tapacak . Bu
fikir bize garip gelebilir, fakat o zamanin kültüründe bu somut eylem, sagliga
kavustugu için sifa, ve peygamberin karsiliksiz davranisi araciligiyla tanidigi
Allah'a olan imani göstermek için, tek yoldu.
Naaman'a hiç kimse "misyonerlik" yapmadi; hiç kimse onunla Allah hakkinda
konusmadi, hiç kimse Allah'a iman etmeye davet etmedi. Elisa ona bir sey yapmayi
buyurdu, hizmetçileri onun itaat etmesine yardimci oldular ve Naaman, alçalarak,
Allah'i, onu seven bir Baba olarak, tanidi.
Isa da ayni sekilde davraniyor: kendisine dogru gelen cüzamli on adami seviyor,
onlari dinliyor, onlara hitap ediyor ve, herkes onlari, Allah tarafindan lanetlenmis
saymasina ragmen, dileklerini yerine getiriyor. Isa da, onlara, iman eylemi
olarak, kolay bir sey emrediyor. Onlarin dokuzu Ibrani'ydi; bunlar iyilesmelerini,
hediye olarak degil, haklari gibi görüyorlar, bunun için, onlara sifa veren
Isa'dan uzaklasarak, yollarina devam ediyorlar. Onlar iyilesmelerinde bir isaret
görmek istemiyorlar: tekrar sagliga kavustuklarindan mutlular, fakat Allah'a
olan sevgileri gelismiyor. Grubun tek Samiriyeli adami, iyilesmesini hak edilmemis
bir lütuf oldugunu anliyor. Bu adam, Isa'da Allah'in sevgisine ve mevcudiyetine
tapmak için, Isa'ya dönüp, önünde diz çöküyor. Bu hareket, "Iste, ben senin
kulunum, hikmetine göre beni kullan. Eger beni cüzamdan kurtaracak kadar, bana
iyilik yapip beni sevdiysen, Hükümdarligin ve projelerin için hayatimi kullanarak
da, beni sevebilirsin. Ayaga kalkip, sana hizmet edecegim!" demektir. Bu
adam kendi minnetti araciligiyla Allah'i yüceltti, O'nu, insani kendi oglu olarak
seven bir Allah olarak, tanitti.
Hepimiz, lütfü tecrübe etmis, insanlariz. Allah'tan, çesitli yollar araciligiyla,
özellikle O'nun affi araciligiyla, sevgisinin çok ispatini gördük. Bu yüzden,
bizi seven Allah'in ismini nankörlügümüzle gizlememeliyiz, O'nu tanitmaliyiz
ve Allah'in Hükümdarliginda hizmet ederek, O'nun sevgisini göstermeliyiz! Aziz
Pavlus bize canli bir örnek sunmaktadir. Hapisten Timoteyus'a yazip, kendi imanini,
sevgisini ve herkesin kurtulusunu arzu edisini anlatiyor. Pavlus, karsiliksizca
kurtarildigini, Allah'in kendini zorla kabul ettirdigini sanan bir dini yasamdan,
gurur üstüne insa edilmis bir imandan kurtuldugunu iyice bilmektedir. Pavlus,
bu sahte dindarliktan kurtulduktan sonra, bütün uluslara gerçek özgürlügün ve
barisin Sözünü ilan etmek için, yani Mesih Isa'yi ilan etmek için, Peder'in
sevgisine hazir olmak ve bu amaca kendisini sunmak için Rab Isa'dan yardim gördü.
Kilisenin misyonerleri de Pavlus gibi, sevgi eylemleri araciligiyla, sevgi ve
barisin Allah'ini tanitmaya devam ediyorlar. Ben de, karsilasacagim bütün insanlari
severek ve Allah'in adina bana yol gösterenlere itaat ederek, misyoner olmaya
devam ediyorum. Allah'in "Misyonerleri" oldugumuzun, yani Allah'in
sevgisinin araçlari oldugumuzun bilincinde yasamak, güç, cesaret ve çok nese
verir!
Önümüzdeki Pazar günü DÜNYA MISYONERLER GÜNÜNÜ KUTLAYACAGIZ: Hiristiyanlarin
çekinmeden imanda açikça yasamalari için, tüm insanlarin Isa'yi tanimasi ve
kurtulusun tüm halklara ulasmasi için dua edelim.