14/11/2004 - OLAĞAN DEVRE
- 33. PAZAR GÜNÜ - C YILI
Birinci
okuma Malaki 3,19-20 Mezmur 98 (97)
İkinci
okuma 2.Selanik. 3,7-12 İncil Lk. 21,5-19
Liturjik yılının sonuna yaklaşınca, doğal
olarak, hayatımızın hedefini ve bundan dolayı
yürüyüşümüz boyunca gördüklerimizin ve
yaşadıklarımızın sonunu düşünüyoruz.
İsa da, bu yeni geleceğinden söz etmek için, Yeruşalem'deki Mabedin avlusunda işittiği konuşmalarda bu fırsatı buluyor. Bu Mabet harika bir sanat eseriydi. Bütün güzel ve iyi şeylerin olduğu gibi, Mabet de bir ayartma olabiliyordu: Mabet'in güzelliğine kendine kaptırmak, insanı Allah'a doğru gözlerini çevirmeyi, O'na itaat etmeyi, Allah'ın gerçek imajı olan insana özen göstermeyi unutma tehlikesine düşürebiliyordu.
İsa, O'nu dinleyenin aldatılmamasını, aklının
karıştırılmamasını istiyor. Dünyadaki bütün
şeyler, güzel olanlar da, yok olacak. En ünlü insanların eserleri de,
ya zaman ya da insanlar tarafından yıkılacak. Allah'a
adamış olan binaların durumu bile, aynıdır, bundan
dolayı Allah'a ait olanların ve O'nun olmak isteyenlerin
yüreğinin ve aklının, geçici güzel şeylere,
kapılmaması gerekiyor!
İsa, şimdi bizim de yaşadığımız gelecek
yüzyıllara bakarak, öğretişini devam ediyor. Büyük, güzel ve
faydalı eserleri inşa edebilmemize rağmen, Allah'a olan
bağlılığımızı, bizi sınayan
sıkıntılarla rastlayacağız! Doğal felaketler,
uluslar arasındaki savaşlar, İsa'nın ismine karşı
nefret...: bu durumlar dünyanın sonuna kadar var olacaklar ve
Hıristiyanlar bunların arasında bulunacaklar. Onlar bu
durumları cesaretle karşılamaya hazır olmalılar,
bundan dolayı da dünyanın güzelliklerine fazla önem vermemeye
öğrenmeliler.
İsa, şakirtlerinin karşılaşacakları
zorlukları düşünüyor. Onlar, Allah yerine, kendilerine çekmek isteyen
sahte Mesihler tarafından denenecek. Bu yüzden, aldatmak için durmadan
yeni uydurmaları icat eden bu sahtekârların tuzaklarına
düşmemek için, şakirtlerinin sağlam, kararlı ve bilgili
olmaları gerekiyor. İmanımız boş, batıl, cahil
olmamalıdır. İçimizden ve bulunduğumuz yeni durumlardan
gelen şüphelere ve sorulara cevap verebilmek için, eğitim alıp,
bilgi sahibi olmamız lazım.
Tereddüt ve bulanıklık içinde kalmamak için, açık ve güvenli
cevaplar bulmak için, kime başvurabileceğimizi bilmemiz gerekiyor.
İsa "Birçokları benim adımla gelecekler"
diye uyarıyor. Günümüzde onlar bize, sadece kapımızı
çalarak değil, yaygın zihniyetleri aracılığıyla,
müzik, jimnastik ve tıp kursları vasıtasıyla, televizyon ve
sporla ilgili şahsiyetler aracılığıyla
ulaşıyorlar. "Onların ardından gitmeyin!":
İsa açık ve kararlıdır. Savaşları veya doğal
felaketleri duyunca, içimizde aynı kararlılık mevcut
olmalıdır: yılgınlığa ve ümitsizliğe
kapılmak, dünyanın yok olacağını ve Peder
Allah'ın hepimizi beklediğini bilen kişinin
davranışı değildir! Kardeşlerimizin, dünyanın
zihniyetine karşı olan seçimleri ve imanı yüzünden,
uğradıkları ağır haksızlıklar bile, bize
korkutmamalıdır. Kendimizi savunacak konuşmaları
hazırlamamalıyız, kendimize avukatlar
sağlamamalıyız: aklımızdan gelen sözler gerekli
olmayacaklar. İsa kendisi bize, O'na tanıklık veren uygun
sözleri ve davranışları sağlayacak! Önemli olan, acı
çekmekten kurtulmamız değildir, Kurtarıcımız'ın
tanıkları olmaya devam etmemizdir: herkes O'nu tanıyıp,
kabul edebilsin diye!
Aziz Pavlus bu konuyu tamamlıyor: her şeyin yok
olacağını bilmemize rağmen, sosyal ve de siyasi alandaki
her yükümlülükten kaçınmamalıyız. Hıristiyan kişi,
kendi işi ve günlük faaliyetleri aracılığıyla da,
dünyada düzeni ve barışı sağlamak için, Allah'la
işbirliği yapmaya devam ediyor. Çalışmak istemeyen, bir yük
olup, dünyanın gözünde Kilise'nın
saygınlığını yitirtiyor.
İman edenler, haksızlık dolu bu dünyada, farklı bir
şekilde yaşamaya çalışıyorlar, çünkü Peygamber
Malaki'nın söylediği gibi, Rabbin gününde kendilerinin de yargılanacaklarını
biliyorlar.
Bizim de cezalandırılabileceğimizi bilmemize rağmen,
korku yüzünden değil de, tersine, sevgi için, Rab İsa'ya ve
Kilisesine olan sevgi için, Peder'e olan sevgi için, dikkatli, sadık ve
çalışkan olmaya devam edeceğiz: sonunda örneğimiz
vasıtasıyla imanda dayanıklı olmaya yardım
ettiğimiz kişilerle birlikte, Peder, bizi de evine kabul edecek!