11/04/04 - PASKALYA BAYRAMI
Birinci
okuma Hav. Kit. 10,37-44 Mezmur 118
İkinci
okuma Kol. 3,1-4 (veya 1Kor.
5,6-8) İncil Yuh. 20,1-9
Mesih
İsa'nın diriliş, imanımızın merkezidir,
ümidimizin temelidir, sevgimizin kaynağı ve garantisidir. Bunun için
bugünkü bütün okumaların o kadar zengin olduklarından
şaşırmayalım.
"Rabin
sağ eli harikalar yaptı!" Mezmur bu sözlerle, yapı ustaların
istemedikleri, ama Allah'ın köşe taşı
kıldığı taştan bahseder. Biz o taş, ta
İsa'nın olduğunu iyice bilmekteyiz. Gerçekten O, çöpe
atılmış bir şey gibi, bir kenara atıldı.
Günümüzde de, kendilerini dünyada önemli sanan insanlar tarafından
İsa hala bir kenara atılıyor. Fakat Allah,
insanlığın iyiliği için çalışan her insana ve her
cemaate, İsa'yı, gerçek ve kalıcı "binanın"
merkezi olarak, "yürek", "yaşam" ve
"ışık" olarak, sunmaya devam etmektedir. Allah,
İsa'yı, çarmıha gerilmiş olmasına rağmen, bütün
insanlar, gruplar, aileler ve tüm uluslar için, huzurun ve beraberliğin
kaynağı kılar!
Allah
İsa'yı ölümden diriltti! Bu, güzel bir fikir değildir, ama
üçüncü günde gerçekten gerçekleşmiş bir olay, birçokları
tarafından, korkuya kapılmış kadınlar tarafından
ve son derecede şaşmış erkekler tarafından
tanıklık edilmiş bir olaydır! Bunlar zorla inandılar,
hatta inanmak istemiyorlardı. İsa onlara kendisini gösterdi, ama
yetmedi: onları inandırmak için, onlarla beraber yemek yemeye,
onlarla konuşmaya, onların kendisine dokunmalarına izin vermeye
zorunda kaldı. Bizim için o şakirtlerin, Havariler dahil,
zorlukları bu olayın gerçeğinin önemli bir ispatı, bir
garantisi olmaktadır. Mesih İsa gerçekten dirildi! Madem ki,
inanmamakta o kadar inatçı olan şakirtler, sonra inandılar,
demek ki çok belli ve inandırıcı kanıtları gördüler!
Bu yüzden ben, onların imansızlıklarını görerek,
şüphelenmeden Mesih İsa'nın dirilişine rahatça iman
edebiliyorum!
Gerçekten
İsa dirildi. Eğer O dirildiyse, artık yaşamım önceki
gibi olamaz. Aziz Pavlus bunu bana hatırlamaktadır. Madem ki İsa
dirildi, düşüncelerim O'nun şanına, "gökteki
değerlerine" yönelmektedirler. Yaşamın hedefi, her
şeyi yöneltiyor. Artık ben, ebedi yerimin, İsa'yla birlikte
Pederin yanında olduğunu bilerek, oraya varabilmek için, ona göre
yaşamaktayım; gözlerimi o yere dikerek yaşamaktayım. "Yaşamınız
Mesih'le birlikte Allah'ta saklıdır"! Her karar,
İsa'nın söylediklerine göre, veriyorum, her şeyi, O'nun
yaptıklarına göre, yapıyorum. İnsanların sözleri ve
düşünceleri, hatta şu ana kadar izlediğim düşünce
tarzı, artık önemsiz oldu. Artık "Allah'ta saklı"
olarak yaşıyorum: kendimi göstermek, bu dünyada sükse yapmak,
insanlardan onur almak istemiyorum, çünkü yaşamıma doluluğu
veren olan, İsa'nın Sözü ve sevgisidir! İsa, birinci okumada
Aziz Petus'un söylediği gibi, "dirilerin ve ölülerin
Yargıcı"dır, bunun için sözlerine, dileklerine ve
hayatın boyunca gösterdiği her şeye dikkat etmek istiyorum.
Böyle bir
yaşam tarzı, İsa'nın diri olduğuna iman etmenin
sonucudur. Belki bu yüzden iman etmek zordur...! İman yaşamı
etkiler, onu başkalarının beklentilerinden farklı
kılar. Herkes korkuya ve kederliğe kapılmış
olduğu zaman, dirilmiş İsa'ya iman eden ise, huzurlu ve
güçlüdür, sevinçli bile olabilir. Herkes dünyevi şeylerle
(sağlık ve refah, ekonomik gelişme ve başarı) uğraşıp,
telaş içinde olduğunda, imanlı kişi ruhsal gerçeklerle
ilgilenmeyi, sevgide büyümeyi ve büyütmeyi bilmektedir.
Bu günkü
İncil'in metni, İsa'nın mezarının boş
olduğunu görünce, şakirtlerin ilk davranışlarını
anlatmaktadır. Mecdeli Meryem meçhul hırsızları
düşünüyor. Simon Petrus ve "öteki şakirt" koşuyorlar
ve mezara girince, kendi yerde duran kefeni görmekten
şaşırıyorlar, çünkü kefenin kaldığı yer,
hiçbir hırsızlığın olmadığını
ispat ediyor. Ancak o zaman Allah'ın müdahale ettiğine inanmaya
başlıyorlar. Ve bu olayı Kutsal Yazıların
ışığında düşünecekleri zaman, imanları
açık, sağlam, emin ve güçlü olacaktır! O zaman İsa'nın
çok kere tekrarladığı sözlere iman edecekler.
Biz, onların
imanlarını, miras olarak, aldık ve minnetle ondan seviniyoruz.
Bu günkü Bayramın tipik ilahisi olan Halleluya'yı beraber söyleyerek,
her ne pahasına olursa olsun, imanımızı
sağlamlaştırmak için, onu ilk şakirtlerin tereddütlerinden
arınmak için, birbirimize yardımcı olacağız.
Güçsüz
olduğumu bilerek, fakat aynı zamanda bütün yüreğimle, bugün ben
de sana diyorum ki: "İsa dirildi, gerçekten dirildi!"