30/11/03 - NOEL'E HAZIRLIK DEVRESİ - C
YILI
Birinci okuma Yeremya
33,14-16
Mezmur 25
İkinci okuma
1.Selanik. 3,12-4,2
İncil Lk.
21,25-28. 34-36
Geleceğe bakarak, yeni bir liturjik yıla başlamaktayız.
Bu günkü tüm okumalar buna bizi davet ediyorlar. Peygamber Yeremya,
Allah'ın vaatlerini unutmamamız için bizi teşvik ediyor: Bunlar
gerçekleşmek üzere. İyilik vaatleri oldukları için , sevinç ve
ümit verirler. Bize "bir kurtuluş tohumu" bağışlayarak
gerçekleşirler.
Allah, dünyada bencilliğin hükmettiğini bilmektedir. Ve bencillik insanları, görevlendirilmiş olanları dahil, paraya ve üne açgözlü ve adaletsiz kılar; fakirlerin ve ezilenlerin acılarına dikkat etmeden, sadece kendi çıkarıyla ilgilenirler. Gelecek Olan, dünyayı değiştirecek, adalete ve doğruluğa zafer kazandıracak ve herkese huzur sağlayacaktır. Bizler de O'nu beklemeye başlıyoruz ve beklerken seviniyoruz, çünkü O'nun Zamanı kesinlikle sakin ve mutlu bir zaman olacaktır.
Beklemek...: bu davranış, başladığımız
yeni yılda uygulamamız gereken birinci davranıştır.
Yeremya'nın bize bahsettiğinin kim olduğunu bilmekteyiz. O zaten
geldi: insanların yüreklerine girip, onları değiştirerek,
kendi Adaletini, kendi Kurtuluşunu gerçekleştirdi. O, kendisini kabul
eden dünyayı gerçekten değiştirdi. Fakat O'nun kurtuluş
eseri bitmedi, çünkü doğan insanların hala O'na ihtiyacı var ve
bir çok ulus O'nun mevcudiyetinin ilanından yoksun kaldı! Her nesil
gerçek adaleti, kurtuluşu bekler, her çağ "bizim
kurtuluşumuz" olan Rabbi beklemektedir!
Bugün okuduğumuz İncil'de İsa şakirtlerine,
dünyanın her zamanki durumunu anlatıyor. Tabiatın güçleri ve
yaratılmış her şey, büyük ve gizemli olmalarına
rağmen, sınırlı ve geçicidir. Hem de insan yüreğinin
derin ihtiyaçlarına giderememekle, ulusların korkularını ve
kaygılarını büyütmektedirler. Günümüzde de, bir çok insanın
dünyanın karışıklığına ve bundan gelen
güvensizliğine, ya da hastalıkların acılarına
dayanmadığını ve gelecekten korkarak, ölümü dileyip, hatta
kendisine onu sağladığını görmekteyiz.
İnsanın ihtiyacını karşılayamayan bir dünyada
yaşıyoruz. O zaman İsa'nın şakirtleri ne yapacaklar?
Dikkat edecekler, aldatıcı bir şekilde teselli eden içkiye,
uyuşturucuya, sekse, modalara götüren ve düş
kırıklığına uğratan geçici şeylerin
etkisinden kaçmaya çalışacaklar.
İsa'nın şakirtleri dikkatli olacaklar. Bunun için,
sakinlikle dünyanın karışıklığında
yaşamaya hazır olabilmek için ve yüzeysel bir güvenliği
sağlayan her şeyin sonunu rahatça kabul edebilmek için, duaya önem
verecekler. Onlar şeyleri veya olayları değil, sadece
İnsanoğlunu bekliyorlar. Çünkü yaşam veren ve kendi
öğretişine göre herkesi yargılayan, O'dur. Onlar O'nu
neşeyle bekliyorlar, çünkü O'nun tarafından sevildiklerini ve onlara
bir yer vaat edilmiş olduğunu biliyorlar!
Aziz Pavlus, Selaniklilere yazarken, onlara ilettiği
öğretişini yaşayarak, Allah'ı hoşnut etmeye
çalışmalarını tavsiye ediyor. En önemli öğretiş
sevgidir: insanı Allah'a benzettiren sevgi.
"Allah, birbirinize ve bütün insanlara olan sevginizi
çoğaltıp arttırsın". Sevgimiz ilk önce cemaattaki
kardeşlere yöneltilmeli, çünkü her cemaat, birlik ve ortaklık
örneği olarak, dünyanın gözleri önünde parlamalıdır. Kilise
başkalarını, yemeğe ve giysiye ihtiyaçlı olanları
sevmelidir, ama bundan önce, gerçek bir cemaat olabilmek için, kendi içinde
sevgiyi yaşamalıdır; sağlam ve emniyetli ruhsal bir bina
olabilmek için, Rabbin Sözü ile beslenmelidir. O zaman cemaat içinde
olmayanlara yöneltilmiş sevgi daha etkili ve gerçek olacak, insanlara
Kurtarıcı olan İsa'yı vermek isteyen Peder Allah'ın sevgisini
iletecektir!
Bu Noel'e Hazırlık Devresinde, bu günkü Rabbin Sözünün bizi davet
ettiği uyanıklık ile yaşayalım; maddi şeylerden
yüreğimizi boşaltmaya ve Rabbimiz Mesih İsa'yla derin bir
birliktelikte yaşamaya çalışalım! Biz O'nu beklemekteyiz,
ama O bizi daha çok bekleyip, alçakgönüllülüğün yolunda bize doğru
gelmektedir!