08/12/2006 - Günahsız Meryem Bayramı

İlk Okuma               Yar. 3,9-15.20                             Mezmur           97/98

İkinci Okuma          Ef. 1,3-6.11-12                            İncil                 Luk. 1,26-38

 

İlk günahın anlatımı Allah’ın bir çağrısıyla devam etmektedir. Allah insanı çağırıyor, sesini dinletiyor, varlığını yakınında hissetmesini sağlıyor. Allah tarafından arandığını görmek insanın hoşuna gitmiyor: O’nunla birliği bozduğunun farkında ve bunu tekrar kurmamak daha kolayına geliyor. Ancak Allah insanın bu şekilde davranmasıyla mahvolma yolunda olduğunu biliyor: bu insanlar en yakınlarıyla bile birlik içersinde olmayı beceremeyecekler, içlerinde barışı bulamayacak ve onları çevreleyen dünyanın hiçbir şeyinden haz alamayacaklardır. Bu günahkâr durumunda insan sadece kendisini veya başkalarını yok etmeyi becerecektir. Bu hepimizin yaşamış olduğu ve halen gözümüzün önünde olan tecrübedir. Allah’a ciddi bir şekilde karşı gelen bir genç birlik içersinde yaşanılan yerlerden kaçınır. Onun gözlerinin içine bakabilecek kişilerden kaçar. Geceyi, karanlığı ve siyah gözlükleri tercih eder.

Tüm insanlık bu karanlık durumu yaşıyor, tüm insanlar yalan veya yalnızlık içersinde saklanmak istiyor. Sadece Âdem değil, yeryüzündeki tüm Âdemler birlikten gelen sevincini tanımıyor. Allah buna nasıl el atabilir? Allah insanı saklandığı birçok yerden nasıl çağırabilir?

İşte sonunda Allah’ın müdahalesi! Bir melek hor görülen bir bölgenin en az bilinen bir köyündeki bir bakireye bir söz getiriyor. Meleğin güç gösteren bir adı var: Cebrail. İnsani direnmeleri kazanabilecek bir güç. Köyün merak uyandıran bir adı da var: Nasıra. Çiçek kadar güzel bir isim; bir filizin, bir yeniliğin çıkmasını hatırlatan bir isimdir. Bakire kızın nişanlısının da çok önemli bir adı var: Yusuf. Yusuf, Yakup’un en çok sevdiği oğlunun adıydı ve Allah o oğlu diğer kardeşlerinin yolunu açması için önden Mısır’a yollamıştı. Yusuf’un kelime anlamı da “Allah eklesin” dir. Gerçekten de Allah günahı sebebiyle yaşayamayacak durumda olan insana bir yaşam daha ekliyor. Bakire’nin adı o kadar güzel ki bizim kelimelerimizle tercüme edilemez, çok zengin ve değişik anlamlı bir isimdir: Meryem! Meleğin getirdiği sözün alıcısı işte Meryem adındaki bu bakire kız. Bu söz yeni değil. Bu söz Allah’ın tüm İsrail halkına, kurtarıcıyı yollayacağına dair verdiği sözdür. Meryem sevinmeye ve coşmaya çağrılıyor. O, bu müjdelenen sevinç sebebiyle tüm yaşamını, tam bir sevgiyle, sınır tanımadan sunmaya çağrıldığı anlamını taşıdığını biliyor.

Meryem cevabını vermeden önce biraz düşünüyor, bu eksik imandan dolayı değil. Sadece alçakgönüllülükten.  Yeruşalim’den bu kadar uzakta olan bir kız, Allah tarafından bu kadar büyük bir görev için seçilmiş olabilir mi?

Allah birini seçerken insanların beklentisine veya inançlarına mı bağlı olur? Allah daha önceden de Meryem’in yakın bir akrabasını seçti. Merhametini göstermek için kısır ve yaşlı olan Elizabet’e bir oğul bağışladı. Allah kimsenin tavsiyesini istemiyor; özellikle de kendini güçlü ve büyük olarak sayanlardan. Allah kimi isterse seçer ve hazırlar. Planlarını gerçekleştirmek için seçtiği kişiler ne kadar küçük ise o kadar çok Allah’ın büyüklüğü ve iyiliği belirir. Allah Meryem’i seçti ve onu lütfü ile zenginleştirdi. Meryem’de sadece “evet” var: Allah’ın arzusuna “evet” var. Yüreğinde zaten “hayır”a hiç yer yok.

Bugün Meryem’in “evet”i için ve yüreğinde herhangi bir “hayır” olmayışına seviniyoruz: lekesiz doğmuş olan Meryem’in hayatının saflığı budur! Biz Allah’ın yaptıkları için sevinçliyiz! İnsanlığı daima baştan sevmeye hazır oluşuna seviniyoruz! Meryem bu sevginin meyvesi ve işaretidir. Meryem, günahı sebebiyle korku içersinde olan ve saklanan insana yaklaşmak isteyen Peder Allah’ın sesidir. Meryem’e bakarsan, seni seven Allah’ı görürsün! Meryem’e bakarsan, seni arayan, seni karşılamaktan mutlu olan ve varlığının Peder’in hoşuna gittiğini söyleyen, güven verici Sesi duyarsın. O günahından ötürü sana kızgın değil. Günahın yaşamını bozdu, şimdi O seni iyileştirmek istiyor. Meryem’in Kilisedeki varlığı merhamet ve yenilik müjdesidir.

Meryem’in adını kabul et, onun bakışını ile karşılaş: huzuru bulacaksın, yaşamının yönünü değiştirmek için kuvvet alacaksın, konuşan Allah’ın sesini kabul etmek ve senin yanında yürüyen Oğlunu kabul etmek için kuvvet kazanacaksın. Böylece seni kolları açık ve gülümseme ile bekleyen Peder’e döneceksin!