08/07/2007 - OLAĞAN DEVRE - 14. Pazar Günü
– C
1.Okuma
İş. 66,10-14 Mezmur
65
2.Okuma Gal.
6,14-18 İncil Luk. 10,1-12.17-20
İlk okuma
sevinç ilahisidir, Allah’ın halkına verdiği sözler için
sevinmeye davettir. Peygamber İşaya, kölelikte ve sürgünde çok
acı çeken halkını teselli ediyor. Istırapların
arasından onlara iyi haberi, gerçek anlamıyla “incili” vaaz ediyor.
Gelecekte barış, birlik ve huzur gibi en güzel teselliler
oluşacaktır.
Peygamber
İşaya'nın bu sayfası İncil’e girişi teşkil
ediyor, çünkü burada verilen sözlerin, İncil'in bugünkü metninde
gerçekleştiğini görüyoruz. Nitekim Allah’ın Sözünü
gerçekleştiren, İsa’dır. Bu sefer O kımıldamıyor,
öğrencilerini yolluyor, hatta yetmiş iki kişi seçiyor! Bu
sayı ile de, İsa’da Kutsal
Yazıların gerçekleştiğine dikkatimiz çekiliyor. O, gerçek
Musa, Allah’ın halkının gerçek rehberi, halkı
varacağı yere götürmekle yükümlü rehberdir. Musa’ ya, halkı
birlik içinde tutmak ve Allah’ın emirlerine itaat etmeyi öğretmek
için yetmiş iki yaşlı yardım etmişti. İsa da İncil’i
müjdelemek için, daha doğrusu yürekleri kendisi ile kişisel
karşılaşmaya hazırlamak için yetmiş iki
öğrencisinden yardım alıyor. Şimdi ki vaftizci Yahya yok,
başkaları Rabbin gelişini müjdelemeye görevlendiriliyor.
Görevlendirilenlerin bu kadar kalabalık olması Rabbin tüm Kiliseye bu
görevi vermek istediğini hissettiriyor. İsa her kişi ile
doğrudan karşılaşmak istiyor çünkü O, insanın tek
kurtarıcısıdır.
Öğrenciler
onlara verilen görevi yapmaları için direktifleri alıyorlar. İlk
tavsiye dua durumunda kalmalarıdır. Onlar Allah’ın
Hükümdarlığını müjdeleyebileceklerse bu Allah’ın bir
armağanı olacaktır. Başkaları aynı niyetle bu
göreve katılırlarsa bu Baba’nın armağanıdır.
Onlar bakışlarını Baba’dan ayırmamalıdırlar,
kendilerini beğenmeleri ve görevlerinden gurur duymaları da
hatalı olacaktır. Onlar da Allah’ın Oğlu İsa’nın
varlığını müjdeledikleri insanlar için Allah’ın bir
armağanı olmalıdırlar. Dua ve alçakgönüllülük, onların
kıyafetleri olmalıdır.
Gittikleri her
yerde “kurtların arasına
kuzular gibi” olacaklardır. İsa, onların zorluk ve kin, hor
görülme ve zülüm bulacaklarını biliyor. O, bu sert ve zor gerçekle
cesaretini yitirmiyor: onları yine de gönderiyor. Görevlerinin meyvesi,
kendi refahlarından ve sağ salim olmalarından değerlidir. “Kurtların arasına kuzular gibi”: İsa’nın
bu sözünü hiç unutamayız. Bu
sadece misyonerler için geçerli değildir, her birimiz için söylendi.
İsa hepimizi sevgisini ve sözünü yaşamaya ve vermeye yolluyor. Bunu
uysallıkla, kişiliğimizi değiştirmeden
yapmalıyız. Dünyayı günahlarından kurtarmaya gelen
Allah’ın kuzusu, Ona bağlı kalalım. Onunla birlik
içersinde, biz de kendimizin ve herkesin günahının yükünü
taşıyalım. Onunla, yani İsa ile birliktelik gücümüz olacak:
maddi şeylere ihtiyacımız yok! Her şeyimizin olması
insanların yüreklerini İsa’ya taşımaz, ancak
yüreğimizi sadece İsa’nın doldurduğunun ve başka
hiçbir şeyin bizi mutlu etmediğinin, başka bir şeyin bizi
meraklandırmadığının şahitliği
insanların yüreğini İsa’ya götürür.
İsa’nın gelişi, hem
hükümdarlığının müjdelenmesi ile, hem de daha zayıf,
yalnız, hasta kişilere karşı sevgi eylemleri ile
hazırlanır. İsa’nın öğrencileri, böyle insanlara
dokunarak kirleneceklerini zanneden kişiler gibi yapmayacak, onlara dokunmaktan
korkmayacaklar. İnsana sevgi her korkudan üstündür. İsa’nın
başka bir tavsiyesi, zaman kaybetmemektir: birileri dinlemek istemiyorsa
veya gelişi ile ilgilenmiyorsa, mutlaka kabul edilmesi için mesaj
yumuşatılmamalı. O kişiler hür ve Allah’ın
sabrına bırakılmalı.
Öğrencilerin sözlerini kabul edenlerse kendileriyle
böbürlenmemeli, gurur duymamaları, yaptıklarının
meyvelerine bakmamalıdırlar. İşlerinin sonucu Allah’a
aittir! Onlar sadece Baba’nın onlara duyduğu sevgiden mutlu
olmalıdırlar: “Adlarınızın gökte yazılmış
olmasına sevinin!".
Bu sevincin örneğini bize aziz Pavlus,
Galatyalılara mektubunda veriyor: haça gerilmiş İsa’nın
öğrencisi olmakla, Onunla birlikte acı çekmekle, ve aynen Onun gibi
insanlar tarafından ret edilip yargılanmakla övünmektedir. İsa’ya
bağlı olmakla yeni, değişik bir yaşam tecrübe ediyor.
Onunla birlikte yeni yaratılış oldu ve kendi yorgunluğuyla
biriktireceği haklara artık ihtiyacı yoktur, çünkü
İsa’nın haçta elde ettiği haklara güvenebilmekte!
Rabbin, Baba’nın sevgisinde sevinç bulmaya davetini
kabul edelim ve mezmur yazarı gibi şöyle diyelim:
"Eserlerin ne yücedir!" deyin. Tüm yeryüzü, senin önünde secde
eder.
Seni över ve senin adını yüceltir. Gelin ve görün Allah'ın
yaptıklarını:
Bundan sevinç duyduk. Gelin dinleyin, ey siz, tüm Allah'tan korkanlar,
Size anlatayım, benim için O'nun ne yaptığını.