15/08/07 - MERYEM’İN GÖĞE ALINMASI BAYRAMI

1.Okuma Vahiy 11,19; 12,1-10  Mezmur 44 (45)

2.Okuma  1Kor. 15,20-26 İncil Lk. 1,39-56

 

Bugün kutladığımız gizem sevinçli, güzel, ümit doludur, çünkü gözlerimizin göklere sabit bakmasını sağlar. Göklerde de Allah’ın insanlara verdiği vaatlerin gerçekleştiğini görürüz. O zaman niçin bugünkü ilk okuma  ejderhanın kadını ve karnındaki bebeği daha doğurmadan zulüm etmesi gibi dramatik bir görünüm üzerinde takılır? Evet, bizler aydınlık ve şanlı bir varış noktasına doğru yürüyüşteyiz, ama bu yolculukta zorluk ve tehlikelerle karşılaşırız, ulaşmak istediğimiz yere gitmemizi tüm gücüyle engellemek isteyen engellere rastlarız. Kendimizi aldatmayalım, gerçekçi olalım, aynen İsa’nın dediği gibi: Güvercinler gibi sade olunuz, ama yılanlar gibi tedbirli olun! Yolculuğumuzda bize öncülük eden var ve tüm duraklarımız işaretlenmiştir.

İsa’nın annesi Meryem, Kilisenin onunla birlikte ve halen kat ettiği yolu önceden yürüdü. Meryem’in Allah’ın Sözüne sadakati ve Babanın planlarına sevgiyle itaat etmesi, Oğlu İsa’nın hacının varlığıyla güçlendi. Doğuran kadının önüne korkunç ve tehlikeli kafalarıyla kırmızı bir ejderha çıkmakta, kuyruğu da sadece ölüm ve zarar getirmektedir. Meryem’in Allah’a itaat ederek Oğlunu doğurması sebebiyle düşman karşısına çıkmaktadır. Aynen Kilise dünyaya İsa’nın mevcudiyetini her tattırdığında Şeytanın şiddetine maruz kalmaktadır.

Bugün bu anlardan birini yaşamaktayız. Kadın korkuya kapılmıyor ve Allah’a itaatkâr kalıyor ve çöle kaçıyor. Orada kimse onu satın alamaz ve anne olmasını kimse engelleyemez. Kilise de, onun birçok aziz evlatları ile birlikte, zulüm zamanlarında korkmayıp, Rabb’ine daha da içsel ve kararlı bir şekilde bakmaya devam etmektedir!

Meryem ve Kilise aynı kaderi paylaşmakta! Meryem, Kilisenin özel bir üyesi, figürüdür. Kilise bu kadar emin, alçakgönüllü ve aziz, zulümde bile sadakatli bir anneye sahip olmaktan çok mutlu.

Bugünkü İncil’de okuduğumuz Allah’a övgü duasında Meryem Allah’ın yanında yaşamanın dünya ile ters düşme anlamında olduğunun bilincinde. Dünyada güçlüler, kibirliler, hırslı zenginler vardır: Meryem bunu biliyor, ama davranışlarından etkilenmiyor. Meryem bunların üzerinde, alçakgönüllü, fakir ve ezilenin yardımına gelen Allah’ın sevgisinin var olduğunu görüyor. O, Allah’ın merhametine ve sadakatine emanet edilmiş olan bu kişilerle yaşamını paylaşmaktan memnun. O, kendini Baba ve tüm insanların arkadaşı olmak isteyen Allah’ın hizmetinde olmaktan mutlu. İlahisinde bizlere Allah’a, Kurtarıcı bir Allah’a ait olmasının sevincini haykırmaktadır. Meryem’in yüreğinde Allah’a sevgiden başka bir şeye yer yoktur, bu sevgisini de büyüklüğünü överek belirtmektedir. Meryem çok mutlu, Allah varlığından ve böyle oluşundan mutlu! Meryem Allah’ın acı çeken insanlara karşı olan sevgisini görüyor, bu genel bir sevgi değil, şahsi bir sevgidir. O da Allah tarafından sevildiğini ve önemsendiğini bilmektedir, büyük ve meşhur olduğu için değil ama alçakgönüllü ve sessiz, saklı bir hizmet verdiği için sevilmekte.

Meryem ilahisiyle, imanımızın ve Rabbe sadakatimizin karşılaştığı zorluklarda yanımızdadır. Meryem’in imanından destek alarak İsa’ya hizmet etmeye, sevmeye, izlemeye devam etmekteyiz, kırmızı ejderhanın uğraşılarını görsek ve bazı pençeleri bizi acıtsa da. Meryem’in ilahisini kardeşlerimizin, ailelerinde, iş yerlerinde veya eğlencelerinde imanlarını ve İsa’ya sevgilerini kaybetmemeleri için söyleyeceğiz. Eğer imanları ve İsa’ya sevgileri zedelenirse, kardeşlik birliği de zarar görür ve onların ve bizlerin sevinci azalır. Meryem’e bakacağız, O tüm azizlerin üzerinde bir şana şimdiden sahip ve vaftizle başladığımız yürüyüşe sebatla devam etmeye bizi çağırmakta!

Meryem, sen artık bizleri yaşadığın zulümleri atlatmış olarak beklemektesin, Oğluna dua et ki bizleri affetsin ve bizlere alçakgönüllülük Ruhunu versin. Bizlerin yüreğimizin sevinci ve ruhumuzun mutluluğu ile Onun şahitleri olmamız için şefaatte bulun. Seninle birlikte Ona her saygı ve şanı verebilmemizi bağışla!