27/05/07 - Pentekost Bayramı - C
1.
Okuma Hav.İşl. 2,1-11
Mezmur 103
2.Okuma Rom 8,8-17 İncil Yuh. 14,15-16.23-26
Bekleyişi
tamamlamaktayız: Kutsal Ruh’un gelmesi için dua ettik, ilahiler söyledik,
gelmesini yalvardık ve bugün Baba arzumuzu gerçekleştiriyor.
Allah’ın Ruhu insanlara, İsa’yı tanımış ve
sevmiş olanlara yeni bir ışık ve yaşam vermek için
geliyor. Onlar tüm yaratılışı değişik bir
açıdan görecekler, Allah’ın şanını belirten
aydınlık bir ortam görecekler!
İlk
Pentekost’ta Ruh havarilerin yüreklerine İsa hakkında konuşma ve
Onu herkese tanıtma arzusunu koydu. Bu aynı Ruh onlara
İsa’nın sadece Öğretmen olmadığını, Onun
onların yaşamı, en büyük sevgileri, tüm insanlık için
gerekli armağan olduğunu belirtti. Onlar Ruh’un etkisiyle susmak
istemediler. Ruh’un içlerinde var olmasıyla İsa’nın eylemini
devam ettirmek için, yani dünyayı değiştirmek için,
Allah’ın araçları oldular. Dünyanın, şeytanın
etkisinden kurtularak cennete dönüşmesi için, Baba ile birlik bahçesi ve
sevginin muzaffer olduğu bir alan olması için çalışmaya
başladılar.
Kutsal Ruh
havarileri dinleyenlerin üzerine indi ve yaşamlarını
değiştirme arzusunu yarattı. Aynen Filippus’un
yaklaştığı Sameriyelilere ve Kornelius’un evinde Petrus’un
müjdelemesine yüreklerini açan putperestler üzerine de indi: herkes büyük bir
sevinçle Allah’ı övüyordu. Bu aynı Ruh, Allah’ın Oğlunu
kabul edenlerin üzerine de iniyor. İsa’dan konuşmak yeterli, hemen
yeni hoş bir yaşam yayılıveriyor. Biz inandırıcı
konuşmalara önem vermeye alışık olduğumuzdan bu durum
karşısında nefesimiz tutuluyor. Sadece İsa’dan
konuşmakla nasıl her şey yenilenebiliyor? İsa’dan
konuşmak, Onu sevdiğini göstermek, dünyanın
değişmesini gerçekleştirecek sırdır. Dünya
değişmezse içindeki insanlara düşman olur, onları yok eder.
Ama dünyada İsa’nın adı sevgiyle anıldığında
beklenmeyen mucize gerçekleşir: sevinç başlar!
İsa’yı
müjdeleyen sözler dünyanın tüm dillerinde anlaşılırlar.
Aziz Luka orada bulunan ve Rabbin ölümünü ve dirilişini bildiren sözleri
dinleyen on beş ülkenin halkını sıralar: herkes
anlıyordu. Tüm halklara, tüm dinlere, tüm kültürlere Baba’nın
sevgisini ve İsa’nın ilahiliğini bildiren Kutsal Ruh’tur.
İsa kimse için yabancı, gereksiz, zararlı değildir. O kabul
edildiğinde Kutsal Ruh yaşamı değiştirir, yüreği
doldurur, alışkanlıkları ve kültürleri daha da güzel ve
saygın gösteren sevgi hikmetiyle zenginleştirir.
Kutsal Ruh
her şeyden önce İsa adını dinleyen kalplerde
pişmanlık yaratır. İsa kederler ve ölüm acıları
çekti, bunları sadece Hıristiyanların değil bütün
insanların ortak olduğu günahlar yüzünden çekti. Her şeyden önce
pişmanlık! Affa ihtiyacımız olduğunu kabullenelim,
İsa’ya acı çektirenlerin bizlerin olduğunu ve kötünün
eylemlerine yardım ettiğimizi kabullenelim. Bu alçakgönüllülük,
Allah’ın Ruh’unun eylemlerini devam ettirebilmesi ve Allah’ın
Oğlunun sevgisinde büyüyebilmemiz için değerli ortamdır.
İncil’in
sözleri de her şeyin nasıl Mesih sevgisi etrafında
döndüğünü göstermekte! Bu sevgi canlı olduğunda, Baba
yaratıkları üzerine eğilir: “Beni
seven... Babam da onu sever. Biz de ona gelir, onunla birlikte
yaşayacağız!”. İsa’yı seven Allah’ın
mevcudiyetinin tapınağı olur, sevgisinin yeri olur.
İsa’yı seven, konuşmadan da, ilahi olarak görülen tüm diğer
gerçeklerin sahte olduğunu gösterir. Onlar kandırmacadır, çünkü
ne sevinç ne de sevgi verirler.
Pentekost
bayramında, Kutsal Ruh’un gelişinin kutlaması bizim Baba’ya ve
İsa’ya olan minnettarlığımızdan ayrı tutulamaz.
Gerçekten de bize Kutsal Ruh’u gönderen Baba’dır ve İsa
arzuladığı için Onu gönderiyor. İsa,
acılarının amacının ve rüyasının
gerçekleştiğini, ancak dünyaya ve içimize Kutsal Ruh geldiğinde,
görür. Kutsal Ruh geldiğinde, İsa mutludur, diyebiliriz, çünkü
yaşamımızın tamamlandığını görmekte. Gerçekten
de, büyük Rus Azizi Sarov’lu Serafin’in dediği gibi, Hıristiyan
yaşamının amacı Kutsal Ruh’u almaktır: sonra da O
bizden yayıp dünyayı değiştirecektir. Bizde Kutsal Ruh
etkili olmadıkça biz tam ve olgun kişiler olmayız.
Bunun için
Sözü alıp yüreğimizde muhafaza ederek İsa ile birlik içersinde
olmaya devam etmeliyiz. Sözü, yüreğimizi açan ve tüm mevcudiyetimizi
Teselli Edicinin gelişine hazırlayan anahtardır. Bugünkü
İncil’de de İsa’nın Sözlerini dinlemenin ne kadar gerekli
olduğu söylenmekte. Ruh bunu bize hatırlatmakla, anlatmakla ve
sevdirmekle yükümlü!
Rabbimiz
İsa’ya sevgi şarttır, Onu dinlememizle gerçekleşir. Onsuz
dünya kurtulamaz. Birçok kere kendi kendime sorarım İsa niçin
Petrus’a tek bir şeyi, yani onu sevip sevmediğini sordu. Ona
anladı mı, hatırlıyor mu veya kuzularını seviyor
mu diye sorabilirdi. Bunlardan hiç birini sormadı. Gerekli olan tek
şey İsa’yı sevmektir. Gerçekten de İsa’yı seven Kutsal
Ruh’a kavuşur, bu Ruh “kuzular” için sevgidir, hikmetli sözlerin
hatırasıdır, yaşamak için ve insanların şehrini
Baba’nın sevgisinin şehrine dönüştürmek için gerekli İsa’nın
öğretilerini anlamaktır.