Niçin dört İncil vardır?

 

1.  Tanrı’nın Kutsalı ve Rab olan Mesih İsa, İncil’i ilan etti. İncil iyi haber, müjde anlamında olan bir sözcüktür. Mesih İsa’nın getirdiği müjde tektir: Tanrı hayat verdiği insanları seviyor ve onları günahlarından kurtarmak istiyor. Bu yüzden, kendi hayatını sunmakla kendisine inananlara kurtuluşu veren Mesih İsa’yı gönderdi. İncil tektir!

2.  Tek İncil’i ilan eden, Mesih İsa’nın Havarileri ve ilk Hıristiyanlar gördüklerini ya da tanıklarından duyduklarını cemaatleri için yazıya dökmeği bir görev saydılar. Böylece İncil dediğimiz dört kitap oluştu. Dördü de tek Müjde’yi vermekte mutabıktırlar. Aralarında küçük ayrılıklar ve farklılıklar bulunuyor, ancak bunlar birbirlerini tamamlıyor ve kendimizi dış olaylara değil de inanç sahiplerinin gönlünde yaşayan tek İncil’i ilan eden İsa’ya bağlanmamıza yardımcı düştüklerini kabul etti ve bu yüzden onları Tanrı Ruhu’nun yapıtı olarak saydı. Kilise, bunları Eski Ahit’e ve Havarilerden Petrus, Pavlus, Yuhanna, Yakup ve Yahuda Taddeus’un Mektuplarına ekledi: tüm bunlar, bir arada, Mukaddes Kitabı oluşturuyorlar.   

3.  Üçüncü ve sonraki yüzyıllarda kimileri Müjde’yi değiştirmeye çalıştı. Bunlara karşı, çeşitli Konsil’lerde gerçek inancı savunmak amacı ile piskoposlar atağa kalktılar. İncil’i değiştirenler, sivil yetkinin başkalarından kurtulmak için, Bizans İmparatorluğu’nun dışındaki ülkelere, İran’a ve Arabistan’a kaçtılar. Böylece, yedinci yüzyılda, papirüs parçalarının ve parşömen kodex’lerin kanıtladıkları gibi, Küçük Asya ve Mısır’da birçok kez kopya edilmiş, çevrilmiş ve yayılmıştı. Bunlar esasta birleşiyorlar ve dolayısıyla Hıristiyanların onları yaymakta gösterdikleri sadakati ve sevgiyi kanıtlıyorlar.
İncil’in sözü çok müşkülpesenttir: insanlar tarafından değiştirilmiş olsaydı daha rahat olurdu.  

4.  Bugün bile İncil’i daha “akıllı” hale, insanlara daha “anlaşılır” duruma getirmek isteyen Hıristiyan olmayan mezhepler vardır: bunlar İncil’i değiştiriyorlar, örneğin Yehowa Şahitleri’nin Amerikan kökenli “Nöbet Kulesi” cemiyeti gibi. Kilise ise bu değişiklikleri kabul etmiyor ve hiç kimsenin kutsal metinlerde değişiklik yapmamasına dikkat ediyor: bugün bize anlaşılır gibi gelmeyen şeyi, inancımız ve sevgimiz artınca, Kutsal Ruh bize açıklayabilir.        

 

Come mai quattro vangeli?

1.    Gesù, il santo di Dio e Signore, ha annunciato il «Vangelo»! «Vangelo» è una parola che significa “buona notizia”. La Buona Notizia portata da Gesù è una sola: Dio ama gli uomini, cui ha dato la vita, e vuole liberarli dal loro peccato. Per questo ha inviato Gesù, che con l’offerta della propria vita dà salvezza a quanti credono in lui. Il «Vangelo» è uno solo!

2.    Gli apostoli di Gesù e i primi cristiani, che annunciavano l’unico Vangelo, hanno sentito il dovere di mettere per iscritto, per le loro comunità, quanto avevano visto oppure ascoltato da testimoni oculari. Così sono nati i quattro libri che chiamiamo “vangelo”. Tutti e quattro concordano nel presentare l’unica Buona Notizia! Essi presentano piccole diversità e differenze, ma queste si completano a vicenda e ci aiutano a non attaccare il cuore alla notizia esteriore, ma a Gesù, che vive ora nel cuore dei credenti. La Chiesa ha riconosciuto che questi libri corrispondevano a quanto essa, ispirata dallo Spirito Santo, annunciava, e perciò li ha ritenuti opera dello Spirito di Dio! Li ha uniti ai Libri dell’Antico Testamento e alle Lettere degli apostoli Pietro, Paolo, Giovanni, Giacomo e Giuda Taddeo: tutti insieme questi libri formano la Bibbia.

3.    Nel terzo secolo e in quelli seguenti c’è stato qualcuno che ha cercato di modificare la Buona Notizia. Contro di essi si sono levati i Vescovi, per difendere la vera fede, in vari Concili. Quelli che avevano modificato il «Vangelo», per evitare la persecuzione delle autorità civili, sono fuggiti nei paesi fuori dell’impero bizantino, in Persia e in Arabia. È il loro “vangelo” cambiato che è stato conosciuto perciò in Arabia nel settimo secolo. La “Buona Notizia” è rimasta però integra nelle Chiese, e così anche i quattro Libri del Vangelo: essi già nel primo e secondo secolo erano stati copiati e tradotti moltissime volte e diffusi dall’Asia Minore (Turchia) all’Egitto, come testimoniano i numerosi frammenti di papiro e i codici di pergamena. Questi concordano sostanzialmente e sono testimoni quindi della fedeltà e dell’amore con cui venivano trasmessi dai cristiani.      
La parola del Vangelo è molto esigente: se fosse stato cambiato dagli uomini, essi l’avrebbero reso più “comodo”.

4.    Anche oggi ci sono sètte che vogliono rendere il Vangelo più “intelligente”, o più “comprensibile” all’uomo: essi lo modificano, come fa, per es., la Società americana “Torre di Guardia” dei Testimoni di Geova. La Chiesa però rifiuta questi cambiamenti e vigila affinché nessuno modifichi qualcosa dei testi sacri: ciò che oggi non ci sembra comprensibile, lo Spirito Santo ce lo può far comprendere quando crescono la nostra fede e il nostro amore.